Aiti Eştirme 23
23] Olup biten, yeni durumun denge sağlar oluşun adaptasyonuydu. Her yeni hafıza silinmesi söylemleri, geleceğin inanç mitosunu ve gizemini oluşturacaktı. Böylece totem aidiyetler, çok kimlikli yeni bir birleşimle zaman sahnesinde boy gösteriyordu. Sosyal birliğin hiç bilmediği yepyeni bir karşılaşmayla hoşgörü sorunu ile baş başa idiler. Bu yüzden inançlar (dinler) çok katmanlı bir öznel tortul çökelti idi.
Karşı toplumlarla kardeşleşme aidiyet eşme ilişki ittifaklarına girildi. Kendi totem aidiyetinden olanla iç evliliği (cinsel ilişkiyi) yasakladılar. Karşı toplumlara, tapınak düzenlemeleri içinde, damat gibi gidildi. Bu, çok sonraları birbirinden kız alıp, kız vermeye dönüştü. Ana iç cinsellik tabusu yıkılmıştı. Böyle bir kardeşleşme; evlilik yapan bir kardeş eşme, ittifakı anlayışı idi.
Eski totem kardeşliği, sosyal (komün) birlikler içi, olumludan cinsel ilişkinin kurulduğu bir kardeşlik yapılaşması idi. Cinsel ilişki kurulan kardeşlik yapı aşması, ittifaklar bağıntısı nedeni ile dışa, dış totemden olan kişilerle cinsel birliğin meşruiyetine dönüşmüştü. Böylece sosyal birliğin cinsellik yolu ile kurulan bir sosyal organ eli olan, kardeş eşilme ve aynı kan soydan olucu kurumsal bağı yeni ittifak içinde de sürüp gidecekti. Var olan değerlendirilecekti. İç cinsel ilişki bağı, ittifakla dışa dönük bağıntı olması gereği; yeni tanımlı bir kullanım şekli değişikliği işlev eşilmesi yaptı.
İç cinsel ilişki bağı anlayışı, yeni işlev dönüştürücü görevle, aynı kalıyordu. İç kardeşliğin teminatı olan iç cinsel ilişki serbestliği artık yeni ittifakın kurulması için iç cinsel ilişki yasaktan ve lanetçi bir tabu kılınıyordu. Başka etnik (sosyal birlikçi) yapıları, dışlayan iç cinsel ilişki, ittifakı yapıların başka etnik grupların birliğini ve birleşmesini ön görmesi hesabı gereği; cinsel ilişki yolu dışlayan olmaktan çıkıp, aksine; dış etniği içe davet ve kabul eden bir işlev yapıya dönüşmüştü. Bu ruhlarda tahribat yapan ilk sosyal travma idi. Ama bu, da yeni totem üyelerle ilişki kurulması için zorunlu bir girişme idi.
Ancak dış totem aidiyetlerden olan kardeşliklerle ve iç totem bağ kardeşliği olan sosyal birlikler dönemindeki olan kardeşlikleri, bugünkü biyolojik kardeş eşmelerle, anlamca hiçbir ilgisi bağı yoktur. Eski sosyal birlikçi tip kardeşlikler 1-Aynı totemden olanların iç cinsel ilişki (kan) bağ yolu ile kardeş eşmeydi. Oysa ittifaklar girişmesi ile şimdiden sonra cinsellik, ancak dış totemden olan biriyle olasıydı.
2-Aynı totemden gelme olan, totem bağ kardeşliğiniz; bu kez de cinsel ilişki yasağı ile oluşan bir totem kardeşliğe dönüşmüştür. 3- Daha sonra da bu birleşmelerden doğan her bir çocukların, hangi totem aidiyetten olacaklarının uzun süreçler boyunca tartışılması vardı.
Bu velayetçe intikallerde, çocuğun aidiyetlik dönüşmesi için yepyeni bir sosyal toplumsal organ elleşme anlayışı ortaya konacaktı. Bu yol, sütkardeşliği yolu ile kardeş eşme idi. Bunun girişimi başlatıldı. Bu da bir, kan yolu kardeşliği, anlamasıdır. Sütkardeşleri dediğimiz yol, emziren analar dönemi, kurumsallaşması düzenidir. Çocuğu doğuran kadın henüz çocuğun anası değildir.
Velayet ilik döneminde, bir ilke olaraktan; doğuran ananın çocuğu hiç emzirmemesi öngörüldü. Doğuran kadının bebesine süt vermesinin haram ya da mundar kılınması, kuralı ve kurumsallığı vardı. Hala çocuk velayetinde totem bağın belirleyiciliği ön plandaydı. Ama bunun da bir kurallaşması gerekiyordu.
Farklı totem ittifaklarını birbirine yakınlaştıracak olan bir tür kılıştı sahiplenilişler, sağlanıyordu. Bu yeni aidiyetçe sahibi yet; totem bağını, kendi grup üyesi yolu ile karşı topluma geçiriyordular. Buradan da totemler birleşmesine gidecek kıvılcım aşmalardan birisi de oluşuyordu.
Bu geçişleri zamanla, her bir grup, kız alıp vererek sağlayacaktı. Böylece yakınsaklık; difüzyon ile kendi kutsallık anlayışlarını, karşıya transferle giriştiriyorlardı. Kan yolu ile akraba ve kardeş eşilme idi. Bu aynı totem kardeşliğinden apayrı ve bambaşka olan bir zaman zemin düzlemce koşullu, aidiyeti ilişki eşmeleri idi.
Bu ittifakı oluşumlarının totem anlayışı, süreç içinde, her birinin her bir farklı totem anlayışlarından ötürü, ittifaklara çoklu tanrı anlayıştı özellikçe yansımalarına başladı (politeizm). Yine bu her bir farklı aidiyetliklerden ötürü ittifaklar içine taşınan totem anlayışları, yeni ittifakların içine; çatışma unsuru olaraktan da kendiliğinden taşınmış olacaktı.
Sosyal ve toplumsal gelişmeler, eskiden beri nicel olacaktan biriken; özel çevre şartlarında oluşmuş; sosyal ve toplumsal aidiyetçe yapıların var olanından ve bir olanından; gelişip, örgütleşip, karmaşık aşmıştır. Var olan sosyal toplumsal organ el işlevler, yeni işlev anlayıştı dönüştürülmelerle daha bir bağıntılı nesnel işleve ve yararlılığa dönüşüyordu.
Söz gelimi; bir olan totem anlayışı, ittifaklarla totemler yan yanaşlığı anlayışına (çok totemciliğe) dönüşmüştü. Çok totemcilik de gidecekten, iç çelişmeleri gereği, tek totemin (tanrının) birliğine yol alacaktı. Önce teklik çok aşmıştı. Sonra da, arada; köprünün altında çok sular geçmesi hesabıyla, çokluktaki birlik görülmüştü. Sosyal birlikçi aidiyetçe anlayış ve işlevler toplumsal anlayış ve işlevlere dönüşecekken var olan malzemeden yola çıkma en temel koşuldu.
Yine söz gelimi, aidiyet içi çocuk emzirme tutum aşması, ittifakı olay ve çelişmelerin yaşanması ile ortaya velayet sorunun çıkarmıştı! Aidiyet içi çocuk emzirme sosyal malzemesi, bu kez çözüm ve dönüşüm işlev eşmesi olacaktı. Çocuk velayetinin karşı toplum birimine geçebilmesi için doğuran kadın dâhil, doğuran kadının totem aiti olan hiçbir kadının çocuğu emzirmemesi kuralı getirildi.
Sürecek