Akıl ve Sezgiler Üzerine Sohbet
İnsan içinde sayısız cevherler bulunduran bir varlıktır.Biz bu cevherlerden en önemlisine akıl deriz genelde.Evet bizler diğer canlılardan çok daha üstün bir akla sahibiz.Lakin bana kalırsa tek üstünlüğümüz aklımız olamaz.Biz insanlar inanılmaz sezgi ve duygulara da sahipiz aynı zamanda.Altıncı his ve kalp gözü gibi kelimeleri çoğunuzun duyduğuna eminim.Çoğu zaman ilgimi çekmiştir bu tarz araştırmalar.Ve aranızda felsefeyle az da olsa ilgileneniz varsa eğer, filozofların akıl konusunda çok fazla görüş sunduğunu görebilirsiniz.
Filozoflar arasında aklın yeterliliği tartışma konusu olmuştur.Gerçek bilgiye sadece akılla ulaşabilir miydik yoksa aklımız tek başına yetersiz mi kalıyordu ? Ben felsefe deryasında hiç bir şey olarak kendi fikrimi belirtmem gerekirse, ben aklın tek başına yetersiz olduğunu düşünüyorum.Eğer bizler gerçek bilgiye , gerçek inanca ulaşmak istiyorsak sezgilerimiz de büyük rol oynamalı bana kalırsa.Bazen bir sebebim olduğu için değilde öyle olduğunu hissettiğim için bişeylere inanmayı veya ona göre hareket etmeyi tercih ediyorum.
İçimdeki o güvenilir ses bana bişeyler söylediğinde yapmazsam sanki bir dostuma ihanet ediyormuş gibi bir his doğuyor içime.Ve onu dinlediğimde ki içsel huzur hiç bişeye paha biçilemez kendimce.Konuyu toparlayacak olursam eğer, bizi biz yapan da o içimizde ki ses değil midir ? İçimizde ki o hayat arkadaşımız özümü oluşturmaz mı aslında ? Bana kalırsa eğer kalbimiz,özümüz anlatılamaz bir ferahlığa kavuşuyorsa o karar bizim için de dünya için de doğrudur.Aklımız bizi her zaman doğruya götürmeyebilir ama o sesin bizi hiç bir zaman yarı yolda bırakmadığına inandım hep.Ve son olarak sizlerin huzurunda o hayat arkadaşıma teşekkür etmek istiyorum.
Dünyevi tüm duygulardan arınmış o ruhsal ışığa...
Tebrik ederim güne düşen yazıyı sayın Çetinkaya.
Saygımla...