Alabora Olan Hayaller

Artık içmem; hani şu şifa diye bilinen ilaçlardan olsan ya da bilmem baharatçılardaki mis kokulu kuru çiçek tozlarından meydana gelmiş can şurubu olsan. Gidiyorum; gelip gelmemin artık senin için bir ehemmiyeti olup olmadığını dahi sormaya gerek görmeden gidiyorum. Varacağım yer, korkma bir mahpus durağı değil; ki zaten umurunda da değil gibi, öyle değil mi.. keşke beni bir kez olsun şaşırtabilseydin, utanarak baksaydım suçlayarak baktığım sararmaya yüz tutmuş olan derbeder misali solmuş yüzüne.

Dur demeyeceksin, biliyorum; zaten dönmeye mecalim de yok sormak için, bırakma demenin sıcaklığını yıllanmış ceketimin yorduğu ensemde usulca hissetmek için. Gidiyorum bahar gülüm, belki bir kış dağ yamaçlarına serpilen kar taneleri üzerinde üşümüş yanaklarına usulca çarparım, kim bilir... Belki belkilerim belki de kalmaz.

Kalırsa da yine de yaşatırım; içimde kor olan belkilerin kraliçesini.. eğer kar demetlerinde kızarmış yanaklarına düşmezsem. Umudunu kesme; biraz yürü, bozkırların soğuk nefesinde bulacaksın beni. Orada da mı bulamadın... birkaç adım da koku salan iğde ağaçlarının altında otur bekle...içine kokuyla birlikte akmam daha kolay olur, güz gülüm. Yok canım ısrar edecek değilim...bulamadıysan, demek ki arayacak birini bulamadın.

Olsun bu kadar ilerlemen de güzel oldu. Sevdiğinden değil de hatır için de olsa. Ne yapalım; olmayanı zorla oldurmaya çalışmak da neyin nesi... bırak git yıkık gönlüm; git ve kuramadığımız renkli rüyaların daha renklisini onları anlayan biriyle yaşa... kızmıyorum; ama yine de güceniyorum be... 20:09 03/05/2012

03 Mayıs 2012 1-2 dakika 38 denemesi var.
Yorumlar