Allah standarttan ayırmasın
Tarihler 18 Aralık 1917’yi gösterdiğinde ABD Senatosu On Sekizinci Anayasa değişikliğiyle alkolün yasaklanmasını teklif etti. Alkole resmen sosyal bir savaş açıldı.
Bu teklif 36 eyalet tarafından onaylandı ve 16 Ocak 1919’da teklif tasdik edildi. 17 Ocak 1920’de de yürürlüğe girdi ve ülke kuru dönemine başladı. Alkolü yasaklayan bir yasa çıkarmak, alkolü fiilen durdurmaya yetmedi. Bunun en büyük nedeni ise Amerika’nın o dönemler ülkenin her yerini denetleyecek gücünün olmamasıydı.
Bu yasaklarla birlikte gangsterler türedi, ABD içinde terör estirerek paranın turşusunu kurdular, salamura yaparak sakladılar. Sonuçta koyulan bu yasaklar, kanun dışı birçok kişinin torbasını ve kursağını doldurdu!
Bu açık organize suç teşkilatlarına gün doğurmuştu. Dutch Schultz, Al Capone ile Lucky Luciano gibi gangsterler, ülke çapındaki alkol satışı yapan teşkilatlara yasadışı içki tedarik ederek hatırı sayılır servetler yaptılar.
Bize ne ABD’den mi diyorsunuz, peki bize gelelim o zaman!
Men-i Müskirat Kanunu, diye bir şey duydunuz mu, ben de araştırma yaparken gördüm, 23 Nisan 1920’de Ankara’da toplanan Birinci Meclis’in ilk kabul ettiği kanunlardan biri “alkollü içkileri tamamen yasaklayan” Men-i Müskirat Kanunu idi. Yasa bugünkü gibi içkileri bazı düzenlemelerle sınırlamıyor, topyekûn yasak getiriyordu.
Tarihlere dikkat ettiniz mi?
Kısa süreli bir şaşkınlıktan sonra içkiyi alışkanlık hâline getirenler hayat tarzlarını yeni duruma göre düzenlediler. Her şeyden önce içki üretimi durmadı, evlerde gizli üretimler başladı.
Size bir şeyleri hatırlattı mı? Durun zahmet etmeyin, ben size hatırlatayım;
28 Mayıs 2013’de aniden çıkan bir kanunla alkollü içkilere getirilen sınırlamalar haftalarca gündemden düşmedi. Tartışmalar sırasında o zamanın Başbakanı, şimdinin Cumhurbaşkanı, Recep Tayyip Erdoğan’ın sarf ettiği “İki tane ayyaşın yaptığı yasa, sizin için muteber oluyor da inancın emrettiği bir gerçek, bir vaka, niçin sizler için reddedilmesi gereken bir olay hâline geliyor” şeklindeki sözleri tartışmaları daha da alevlendirdi. Sonuçta kısıtlamalar hayata geçirildi.
Yine hatırlatayım, bir şey değişti mi, buna ek vergiler de eklenince vatandaş Çin’den rekor sayıda damıtma makinesi alarak, domaltılma işinden sıyrılmaya çalıştı!
Ülke içinde kalması gereken tonlarca dolar, Çin’e akıtıldı!
Amatörce kendisine üretenler kadar, uyanıkça toplu üretip satanlar, vatandaşı kör edenler, hatta tahtalı köye yolcu edenler de oldu.
Bu günlerde sigara almakta zorlanan tiryakilerin sarılmış olduğu “açık tütün” yasakları gündemde, duracak mı bu satışlar, buna inanıyor musunuz?
Ben şimdiden söylüyorum, iki katı rakama kaçak göçek mutlaka satılacak! Olan yine vatandaşın parasına olacak, yani, diğer tütün mamullerine göre ucuza satılan ürünler katmerlenecek!
Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Etiyopya, İran, Çad, Mısır, Suudi Arabistan, Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore, Küba, Irak, Myanmar, Vietnam, Türkmenistan, Suriye, bu saydığım ülkelerle herhangi bir ortak noktamız olabilir mi?
Hem de çok var, ben kondurmadığım için ülkemin adını oraya iliştiremedim! Çünkü yukarıda isimlerini yazdığım ülkeler ya bazı zamanlar, ya çoğu zaman interneti yavaşlatan veya tamamen kapatan dünyadaki sayılı ülkeler!
Aralarında Türkiye’de var!
Gündemde, yeni yasaklar var, ülkenin değişmeyen birkaç olayı var zaten değil mi, nedir bunlar?
Dünyadaki en yüksek vergilere eş değerde vergiler, durmadan yükselen fiyatlar, ha bire artan kiralar, sürekli zamlanan akaryakıtlar, her ihtiyaç duyulduğunda değişerek, çoğunlukla olumsuz olarak karşınıza çıkan kanunlar, zartlar, zurtlar gibi birçok olumsuzluklar!
Şimdi de gündemde, sosyal medya kısıtlamaları ve yasakları, internet kısıtlamaları, bakalım sonuç nereye varacak?
Sanırım bir şekilde seyyar internet bağlantısı sağlayıcılar türeyecek ve millet oradan bağlanacak, bunun da elbette yine faturası vatandaşa çıkacak!
Rantı bol, kazancı bol yeni bir sektöre gün doğuyor, demedi demeyin!
Ülkenin sürekli devam eden standartları, işte bunlar, fazlası var, eksiği yok!
Ne diyelim, Allah standarttan ayırmasın!
Yeni değil yani ülkenin yasakçı tutumu, teee eskilerden kalan bir alışkanlık!
Benzer anlayışların devir yapması aynı sonucları doğurup durur...eskiden beridir olsa dahi şimdiye bakıp eskiyi aramak da var.. Ama bunlar sırf netflix yüzünden olsa gerek;)) Saygılarla