Altından da Değerli

Size gerçek bir hikaye anlatayım.

Yıllar önce yurdumuzun Ege kıyılarında bir köyde beyaz altın, yani pamuk ekilirdi.

Hasat zamanı tarlalar kar yağmışcasına beyaza bürünür, köylüler türküler eşliğinde uzak şehirlerden gelmiş tarım işçileriyle birlikte çuval, çuval beyaz altın toplarlardı.Toplanan ürün köyün tek çırçır fabrikasında işlendikten sonra iyi paralara tüccarlara satılırdı.

O yıllarda köylüler mutlu, ülkemizin tarım ekonomisi üreticiydi. İnsanlar pamuklu kumaşlardan üretilmiş, sağlıklı, hava alan giysiler giyerlerdi.

Lakin, yıllar geçip de petrol türevlerinden üretilmiş ucuz sentetik kumaşlar, sağlıklı pamuklu kumaşların yerini almaya başlayınca, pamuk eskisi kadar para getirmez oldu. Pamuk eken çiftçilerdevlet tarafından desteklenmedikleri için, zamanla masraflarını bile karşılayamaz duruma geldiler. Fakirleştiler, bazıları yakın büyük şehre göç ederken, bazıları tarlalarını satıp, o günlerde % 50 ye kadar faiz verme vaadiyle halkı kandıran Kastelli gibi bankerlerin eline düştüler, bazıları da tarlalarına sebze, meyve gibi alternatif ürünler ekmeye başladılar.

Ama, bir daha pamuk ektikleri refah günlerine ulaşamadılar.

Bu olay Ülkemizin pamuk ekilen pekçok bölgesinde de aynen yaşandı.

Yine yıllar geçti. Olay bu sefer tersinden yaşanmaya başladı. Petrolün pahalanmasıyla, üstelik çok da sağlıksız olan sentetik kumaşların gözden düştü.

Özellikle gelişmiş ülkelerde tekrar sağlıklı, doğal pamuklu kumaşlar baştacı edilmeye başlandı.

Bir zamanlar pamuk ihracatçısı olan ülkemiz, yanlış tarım politikaları ve küresel sömürü düzeninin dayatmaları nedeniyle, başka ülkelerden pamuk alır duruma düştü.

Bu günlerde dünya emtia borsalarında pamuk, değeri en çok, hatta altından da çok artan birinci mal durumuna geldi.


Türkiye için ne dramatik bir yaşanmışlık değil mi?

14 Kasım 2010 1-2 dakika 138 denemesi var.
Yorumlar