An İtibariyle Yalnızız
Keyifle okuduğum yeni kitabım ve önümde masa niyetiyle kullanmaya çalıştığım türlü badireler atlatmış, rezilliğine bir de masa olmanın cinneti eklenmiş sandalye.Üzerine kondurduğum çayım ve sigaramla mutsuz bir birliktelik içinde eğreti bir zorunlulukla hizmet ediyordu.Henüz biten ve yerine yenisini aldığım sigara paketim diğer paketi tepelemiş, mutlulukla zehirlemeyi bekliyordu.Anlatılan hikayenin rehavetinden olsa gerek bir yudum çay içmek için ince belliyi kaldırdım.Altına sıvışan damla, intihar için kitabımı seçmiş olacak ki, biranda kendini bırakmıştı sayfaya.Kendime kızarak ve en çokta o kamikaze damlasından nefret etmekle başlayan homurdanışım, aklımın derinliklerinde ufak bir ayrıntı sandığım geçmişi hatırlattı,canımın sıkkınlığı finale varmıştı artık.
Askere gideli 8 ay kadar olmuştu.Sevgilimden gelen her mektubun özlemimi var gücüyle kamçılayışının hüzünle karışık heyecanıyla el ayağın çekildiği geceyi bekledim.Yazıcılık görevi yaptığım yazıhaneye kuytulandım sessizce.İçinde özlemle yazılmış sözlerin süslü kelimelerle kağıda döküldüğü mektubu çıkardım zarftan.Defalarca okuyacağımı bildiğim sayfaları hep aynı eterli kafayla tekrarlayacaktım biliyorum.Okumaya başladığım ve özlemekten geberdiğim satırlarda kaybolmaya başladığım o an mürekkebi dağıtan lekeye ilişti gözlerim ve sanki yazarken ağladığını görmüş gibi gözyaşlarını silmeye çabalıyorum devam ediyor durmadan ben silmeye çalışırken...Birinin benim için gözyaşı dökmesi anlatılamayacak kadar imkansız, daraltıyor göğsümü..Gözyaşının kokusu var mıdır diye merak ettiğimden midir yoksa eylemiyle kokusunu almış sanmakla biraz mutlu olabilmek umudu mu? Kokusuzluğu koklamak....
İzi kalmıştı çayın,ben özlemiştim o çoktan evlenmişti...
Okumaya devam ettim...
Yazım diliniz oldukça rahat ve okunulası çokça tebriklerimle Murat bey