Anahtar
Her kapının anahtarı olur da her kalbin anahtarı olmaz mı,bal gibi de olur.Bazen bir söz,bazen bir davranış,bazen bir hediye,bazen de bir bakış....
Ablam dışarıya çıkarken hep soruyor ve beni devamlı kızdırıyor:
"Anahtarı alayım mı?"
"Dışarı çıkarken kimlik kartı,cüzdan ve anahtar unutulmaz."diyorum ama ertesi gün gene soruyor.
Olmaz demeyin,hayatta her şey olur,beş dakikada markete gidip geleceğim dersiniz,gelemezsiniz;kaza olur,bela olur,deprem olur,yangın olur.Kredi kartını söylemiyorum ama illahi ben alışveriş yapmadan duramam diyorsanız onu da alabilirsiniz.Mecbura kalmadıkça kredi kartlarını kullanmamak gerek,neden mi,insanda alışkanlık yaptığı için,alışkanlığın sonu ise tüketim bağımlılığı.
Geçenlerde bir uzmandan duymuştum,kredi kartlarıyla alış veriş yapmak insanın haz duygusunu artırırken nakit ödemeler ise acıma duygusunu artıyormuş çok doğru,paranın yüzü sıcaktır diye boşuna dememişler,başka türlü paranın yüzünü görmüyoruz harcadıkça harcayasımız geliyor. Tanıdığım çok arkadaşlar var,kredi kartıyla iki yıl ödemeli cep telefonu alıyor,iki yıl sonra o telefonu beğenmeyip başka bir telefon alıyor iki yıl veya üç yıl yeniden borçlanarak."Tüketim hastası" olduk toplumca,bu hastalıktan nasıl kurtuluruz Allah bilir.
Demek istediğim şu,cebin anahtarı insana hem mutluluğu yaşatan hem de insanı felakete sürükleyen işte bu kartlardır düzenli kullanmaya çok dikkat edelim.