Ankara'da Bir Pazar Günü - 2

Karanlığı delen sokak lambasının sarı ışığında dans ediyor kar taneleri... Evimin önündeki yol ve yandaki siteye giden yokuş tamamen karla kaplanmış durumda... Tek tük araba geçiyor artık... Bir tanesi yavaş yavaş geçiyor bizim apartmanın önünden, yokuşa vuruyor temkinlice... Yarısında kalıyor... Geri geri kaymaya başlıyor ağır çekimde... Allahtan arkasında önünde başka araba yok... Burnu yokuş aşağı dönüveriyor sonunda... Geldiği yoldan geri iniyor yavaşça... Biraz yolunu uzatıp arkalardan dolaşmaya çalışacak belli ki... Bir araba daha geliyor. Bu seferki deminkinden daha eski model. 'O çıkamadıktan sonra sen nasıl çıkacaksın?' diye düşünürken arslanlar gibi çıkıp yokuşu gözden kayboluyor. Fena bozum oluyorum. Demek ki insanlar gibi arabalarda da dış görünüşe bakıp karar vermemek gerekiyor.

Yokuşun yukarısında birkaç gölge beliriyor. Karanlıkta çocuk mu yoksa yetiştin mi olduklarını seçemiyorum. Ne olduğunu anlayamadığım birşeylerin üzerine oturup yokuş aşağı kaymaya başlıyorlar. Ama ne kayma... Gecenin karanlığını yırtan çocuk kahkahaları camları aşıp odama kadar geliyor. Çocukluğuma dönüyorum yumurcakların kahkaha sesleriyle. Naylon torbaların ya da okul çantalarımızın üzerinde oturarak sokağımızın yokuşundan nasıl kaydığımız gözlerimin önüne geliyor. Sonrasında eve dönüş ve hem üzerimizi ıslattığımız hem de okul çantalarımızın canına okuduğumuz için annelerimizden dayak yeyiş...

İyice sarınmış sarmalanmış, kafasına parkasının kapüşonunu geçirmiş biri beliriyor karşıdaki boş arsada. Oraya ne zaman, nereden geldiğinin farkında değilim. Elindeki poşetten birşeyler çıkarıp karların üzerine bırakmaya başlıyor. Dikkatlice bakınca poşetin içindekilerin ekmek olduğunu görüyorum. Küçük parçalara ayırdığı ekmekleri karın üzerine bırakıyor. Yüzünü görmediğim bu insana içim ısınıveriyor birden. Sokak hayvanlarının bu havada yiyecek bulmakta zorlanacaklarını düşünmüş besbelli. Sıcak evinde içi rahat etmemiş. Üşenmemiş, giyinmiş çıkmış dışarı. Helal olsun kardeşim sana, helal olsun. Birkaç saat önce aynı şeyi yapmanın aklımdan geçtiğini fakat 'Bu havada şimdi kim çıkacak dışarı? Sabah servise binmek için çıktığımda koyarım ekmekleri' diye düşündüğümü hatırlıyorum. Yanaklarıma bir sıcaklık yayılıyor... Utanıyorum...

16 Ocak 2012 2-3 dakika 18 denemesi var.
Yorumlar (1)
  • 12 yıl önce

    keyifle okudum tebrikler yazı diliniz samimi ve sıcak 😙