Anlamak Gerek 45
45
Hâlbuki ki kolektif birim zamanlı süre durum içinde kişi hem kendisinin savunma mücadelesini verirken hem kendisini hem de diğerlerini koruyordu. Diğerleri de savunma yapan için savunma yapana yiyecek buluyordu.
Savunma yapanın tek başına olacağı duruma göre aynı zaman içinde hem savunma yapması hem yiyecek bulması hem yavruya bakması gerekecekti. Savunma yapanın yavru bakımına harcama yapması gereken zamanı, kolektif güç kolektif süreç içinde aynı anda gerçekleştiriyordu. İşte kolektif birim zaman buydu.
Kişisi birim zaman, kişinin ancak bir türlü eylemle olduğu; kişinin bu bir birimlik süreyi iki üç beş türlü eylemle daha çok parçalı durum yapamadığı süre durumdur. Kolektif yapı kişinin bir birimlik zaman içinde yapamayacağı onlarca parça süre durumları, kişinin bir birimlik zamanı içine sıkıştırmakla; kolektif yapının kolektif gücü, kişisi zamanı onlarca, yüzlerce, binlerce, milyonlarca, milyarlarca parçalı zaman süreci yapmıştı.
Kolektif birim zamanlı entegrasyonların deşarj akışıyla boşalıp dolma dediğimiz şarj olayı; toplumsal kapasite üzerinde biriken zenginliklerdi. Toplumsal kapasite içinde biriken mirastı. Biriken miras toplumsal kapasite içindeki muktedirlikti. Toplumsal kapasite içinde kişilere dağılmakla kişilerin yaşamlarının idamesiydi.
Toplumsal kapasite içindeki bu miras ı oluşan birikimlerden biri de kişilerin eğitiminde sorumlu olmaydı. Tüm bu tür sağlamalar kolektif toplumun YÜKÜMÜYDÜ. Kolektif kapasiteli eylemler iş ve düşünce oluşla, kişiden milyonlarca kes, milyarlarca kes büyüktü. Kişi bu kapasiteyi ortaya koyamazdı. Kişi asla bu kapasiteyle şarj olamazdı.
Kişi bu şarjı üzerinde tutamazdı. Kişi, kolektif yapının üreten ilişkisi içinde üretimi parçalı yapan üreten ilişkiyi milyonlarca parçalı duruma getirmenin unsurlarından biriydi.
Kişi bu durumda kolektif gücü tamamlayıcı katkı durumdan biri haline geliyordu. Sizi savunan, eğitiminizi yapan, yavruya bakan, besin üreten vs. türü kolektif KATKI entegrasyonları olmasa, toplumsal kapasite ortaya konamazdı.
İşte toplumsal yükümle, toplumsal sorumlulukla üzerinde tutulan bu kapasitelerden birisi kolektif miras ise bir diğeri de ÜRETİM HAREKETYDİ.
Kolektif ilişkilerin başından bugüne kadar kolektif kapasite içindeki yüküm ve sorumluluk kapsamına giren YÜKLERİ, kişiler sanki birer toplum sal kapasiteymişler gibi köleci yapı bu yükleri kişilerin üzerine yükledi. Kolektif miras olduğu gibi mal mülk sahipliği üzerinde efendilere kaldı.
Yavruya bakan aileler, analar, babalar olma, iş bulma, yarınını güvence altına alma, emeğini satma, çocuğunu kendisine sigorta garantisi görme gibi bin bir türlü kolektif kapasiteli iş kişilerin omuzuna yıkılmıştı. Toplumsal kapasiteyi kullanan efendilerin hile ve oyunu buradaydı.
Artık kişisi yükler, kişisi zenginlikler ve kişisi fakirliklerin mirası nedeniyle evlilikler vardı. Bu miras nedenle doğuran doğurtanlar belliydi. Doğuran doğurtanların omuzuna analık babalık tanımlı yepyeni bir kölece sıfatlar yüklenmişti. Toplumsal kapasite kişilere yoksulluk olarak aktarılmakla, işsiz, tembel, savurgan, karcı, zararcı, hamiyetli vs. türü sıfatlar vardı.
Kolektif güvencede olan besin bulma, savunma, eğitim verme gibi kolektif yükümlü kolektif sorumlu YÜK VE YÜKÜMLERİN garantileri kolektif yapı üzerinde kalkınca, kişiler ortadan kalkmış gibi gösterilen soyut söylem ve eylemlerle kolektif garantiyi ailesinde, anasında, babasından, evladından arar oldular.
İşte kolektif yükün deşarjlar üzerinde kişilere yansıtılmasından kaynaklı algı ve duygulardan doğan kolektif güvence ve kolektif garantiyi, köleci sistem ana babadan arattı.
Köleci üretim ve köleci paylaşım tarzı içinde çıkan sorunlar karşısında; köleci felsefe hayırlı bir ana baba ve hayırlı bir evlat öğüdü geliştirmişti. Böylece köleci sistem kişileri de tarihsel olan asıl konudan uzaklaştırmıştı.