Anlamak Gerek VII
Çevrim kendisini tekrarlayan, kendisini kopyalayan süreçlerdi. Kolektif süreç özne nesnel süreçlerden oluşur. Kolektif sürecin beyni, kontrol merkezi ve eylemcisi; kolektif öznedir. Kolektif özne veya eylemli bilinç, kolektif sürece yön verendi.
Kolektif özneyi kolektf katılımlı kişilerin özgecil davranışları belirliyordu. Kişilerin katılımını ve kişisi özneyi de, kişilerin kritik değerli belirlenimlerine göre olan kişisi yönelimleri, belirliyordu. Bu yönelimler sonunda kişi; kritik değerlerine cevap olacak ya da kritik değerlere göre faydalanmalar olacak kişisi sağlamalar, elde ediliyordu.
Şu halde kişisi yönelimler de, kişilerin dıştan katkılı eylem birliği içinde olmalarıyla kolektif kuvveti doğuruyordu. Kolektif kuvvet kendine özgü çarpanla olan çok türlü yansıma davranışlarla; kolektif birim zamanı ortaya koyuyordu. Kişiler de bu kolektif birim zamanlı alan içinde; kişisi zamana göre değil; kolektif zamana göre eylemli oluyordular.
Öyle ki kolektif zaman içinde üreten ve ortak eylemler ortaya koyan hiçbir durumlar; kişis zamanlı eylemlerle ve kişisi sahiplikle başlamaz. Bu durumlar ister konser dinlerken olsunlar, ister uzaya giderken; ister laboratuvardayken; ister tek başınıza, kendi kendinize düşünüyorken oluşlar içinde olmanızın seyri dahilinde kolektif etkilerden kaçınmak artık olanaksızdı.
Kolektif süreç, kolektif eylemleri ortaya koyduktan sonra, tüketen kişiler tek tek yönelimiyleydi. Düşünürken düşünce verileri kolektifti, ama düşünme kendi kapasitenize göreydi. Kolektif alan içindeki kişiler tüketim yapmaları için yaşanılaşmaları için geçici bir süre olabildiğince kolektif etkilerinden uzaklaşmak ister.
Kişi özel olarak tüketim ve kullanımlarını yapar. Kişi özel kullanım ve özel tüketim yararlanmasını yaptıktan sonra yeni çevrimle yeni kolektif çevrimle kolektif sürecine başlar. Kişi kolektif sürece başlangıç yapmak için geçici olarak kolektif bağdan çözülür. Kişi tüüketimini yaptıktan sonra da üretmek için yeniden kolektif sağlatma yapmak zorundadır.
Demek ki kolektif çevrim, tekrar kendisini ortaya koyabilmek için yeni bir başlangıç için bir önceki başlangıç koşullarını ortaya koymak zorundadır. Bir önceki başlangıç koşulu da yönelim birliği yapmış kişilerin, kolektif eylemleri sonunda kritik değerlere göre sağlama yapmış olmalarıydı.
İşte bu geri bağlanım yasası nedenle kolektif başlayan bir süreç, kolektif paydaşımla olup geri beslenme başlangıç koşulunu ortaya koymak zorundadır.
İnşanın başlangıç koşulunda; “kritik değerlere uygun sağlamalar yapacak yönelmelerin eylem birliği sağlatması” vardı. Şu halde kolektif sonuçta yeni çevrimi, yeni başlangıç koşulunu ortaya koymak için, kolektif paydaşlarla kesikli ve sürekli olmak zorundadır.
İyi de özelleştirme neden vardı? Hayatın bencil oluşu nedenle vardı. Hayat kesikli durumla tekildi bencildi. Bencil yaşam kendisi için her durumu hayat alanı yapmak istiyordu.
Bencil hayatın her durumu kendisine yaşam alanı yapmak istemesi nedeni ile bir mikro organizma karada, havada, suda, bizim içimizde ve bir başka mikro organizma içinde olmakla; oraları kendi yaşam çevresi yapmıştı.
Bu asalaklığın kimi türü diğer tekil kişi hayatını enfekte edip o tekil yaşamı ölümle sonuçlandırabiliyordu. Demek ki asalaklık ta bir yaşam ve yaşam biçimiydi. Özelleştirme de kolektif ortamı yaşam biçimi, yaşam çevresi yapan kişi benci öznel anlayışın paylaşma aşamasındaki kolektif süreci enfekte etmesiydi.
Demek ki özelleştirme, kolektif sürecin hastalığıydı. Kolektif süreç içinde bencilce bir yaşam sürmenin ikamesiydi. Bu tekil ikame kolektif akıllıydı. Kolektif akıllı özelleştiren bir ikameydi.
Şöyle ki. Viral enfeksiyonlar bizim ölümümüze neden olmadan bizim vücudumuzda yararlanıyordu. Kolektif enfeksiyonu yapanlar da mikro organizmalar gibi, sömürü alanını yok etmeden sömürü alanını en az sağlama yapar durum içinde tutuyordu.
En az durumla sağlatma içinde olan bir katılım başlangıç koşullu çevrim için yeterli ve gerekli bir şarttı. İşte köleci sürecin yaptığı da buydu. İyi de bunu nasıl yapıyordu? Kolektif inşanın başlangıcı olan hiçbir yerde kişi sahipli eylem ve nesne yoktu.
Kolektif süreç bir kez başlayıp kendi çevrimini ortaya koyan birikimleri ya da depo enerjiyi ortaya koyduktan sonda olan başa konabiliyordu. Kolektif çevrimli kesikli sürekli olan bu çevrim zinciri halkaları içine enfekte edici halkalar eklediğinizde bu kes de çevrim; çevrim halkalarıyla birlikte yeni eklenen halkaları da ortaya koymaya başlar.
Bu enfekte edilmiş çevrim halkaları nerede ve ne zaman ortaya konur? Enfekte edilmiş çevrim halkaları kolektif üretim yapılıp bittiği yerde idareyi ele alır. Yöneten idare kolektif paylaşmaya sıra geldiğinde paydan herkese yeteneğine göre ihtiyacına göre paylaştırmak yerine, kişiye en az durumla yetineceği bir paylaşmayı öngören kısma ile rızk kavramını ortaya koyacaktı.
İyi de bu öznel ve kişi benci iradeyi nasıl ortaya koyacaktı? Üreten ilişki üretim gücü ile birlikte bir irade ortaya koymaktı. İrade de kolektif iradeydi veya genel yarara göre iradeydi.
Rızkı akıl eden kişi benci kişi, üretim gücünün irade (güç) olduğunu ilk gören kişiydi. Bunu kişi sahipli mal gücü yapmak için bildiğimiz birçok kurnazlıklara başlamıştı. “Mülk benim. Ben mülkün sahibi olan El ‘im” demekle kendi tanımlı öznesi gizli bir tasavvur, özneyi; konuşturmuştu.
Kısaca “mülk benim” deyişli iradeyi ortaya koyan gizlenmiş özne, mülk sahibi olmakla irade sahibi olacağını iyi biliyordu. Mülk sahibi olmakla kolektif yönelimin hem işvereni olacaktı, hem paylaştırmanın iradesi olacaktı.
Bu nedenle kurnazlık ve hile kolektif sürecin bu tür eklem yerlerine konakçı olacaktı. Kolektif enfeksiyon mülk sahibi olucu algıya ve paylaştırma noktasına saldırmakla kolektif süreci enfekte ediyordu.