Anlayamadım
Kulaklarımda çınladı sevgisizliğin. Anlayamadım.
Yanlış cümleler kuruyorum hayata karşı, yanlış sözleri mırıldanıyorum. Her yeni günde farklı bir ben buluyorum aynanın karşısında. Her sabah gittikçe azalan bir ömre merhaba diyorum ve her akşam şükrediyorum: Sensizlikten geriye kalan bir günü daha silebildim, yarım yamalak da olsa...
Hasretin en çiğ damlalarıyla nefes alıyorum. Her anını yaşıyorum ...sevmenin. Sevilmemelerin hiç bitmediği kaldırımlarda yer buluyorum kendime. Hangi sözcükleri kullansam yetmiyor derdimin dermanına. Biliyorum, artık iyice biliyorum.
İyiye gitmek istiyorum oksijenle her yüz yüze gelişimizde, iyiye daha iyiye hatta daha da iyiye. Yapamıyorum. Son demlerine kadar ulaşıyorum aşkın, acısının. Gittikçe bitmiyor gitmeler, geldikçe tükenmiyor gelmeler... Anlayamıyorum, kaçıncı sonunu yaşıyorum hayatın her gece ya da kaçıncı başlangıcını yapıyorum her sabah?
Sensizliği çözmek istiyorum bilinmeyen denkleminde. Bilinmeyenlerine bilinmeyen değerler veriyorum. İyice bilinmeyene bürünüyorsun. Çözemiyorum
Olmadı, olmuyor ve olmayacak... Bir fiilin üç halini de yaşıyorum zaman denilen kavramın içinde. Yüreğim, gönlüm çoktan harap. Kalbim çoktan bitap...
Alt tarafı bir ömrü tamamlamaya çalışıyorum. İkinci, üçüncü bir istekte bulunmuyorum hayata karşı. Ben sadece seni istiyorum, yalnızca seni...
'Sevmek değil mesele.
Sevilmek hiç değil,
Yaşamak mesele;
Sevdiğinle ve seni sevenle...'
Cemre Şeyma Kapu
Ağustos/2011
Aslında yazmak da çare olmuyor çoğu zaman. Boğazımda düğümlenen bir yudum benden ibaret bir aşkı yaşamak, yalnızca yaşamak zor geliyor. Hiç tartışılmaya açık olmayan bir gerçekte, sende yaşamak çok zor geliyor. Ve bitip bitmeyeceği bilinmez bir sevgisizliğin en sahicisi çok daha zor geliyor...
Hergün saniye saniye azalan bir güne merhaba demek, bunu başarabilmek de birşey. Bir çoğuda derdinden sıkıntısından, hayata tahammülsüzlüğünden merhaba yerine küfrederek giriyor bir sonraki güne...Acı ve tatlılık bir arada hayatta, ne yıkılmışlıklar ne terkedilmişlikler yaşıyor insan gençlik de, ama umutsuzluk bize yakışmaz asla, Tanrı'nın olduğu, insanın olduğu her yerde bir umut vardır ve onu yeşertecek olan da bizlerizdir...👍
Kutluyorum güzel yazını Cemre Şeyma başarı dileklerimle...