Anne Beni İçeri Al
..Anne...
Sevgide,öfkede,kızgınlıkta,canımızın yandığı her olayda sığındığımız tek sözcük.Kızdığında bile bizi koşulsuz sevgisiyle saran,rahatlatan tek kişi anne.
Dün ,gecenin sessizliğini kılıç gibi kesen bir sesle uyandım.Bir delikanlı annesine sesleniyordu.Her defasında sesini biraz daha yükselterek..
Ne olduğunu anlayamadım,pencereden baktım.15-16 yaşlarında bir çocuk,bahçedeki arabaya yaslanmış ve belliki biraz birşeyler almış annesine sesleniyor.
Babasına değil,annesine,kızsa da,kırılsa da emeğini sevgisini esirgemeyecek olan annesine...
Ve biliyorum ki o anne de çocuğu için endişeli ve o eve gelmeden uyuyamayacak.Eşinin kızgınlığına göğüs gererek, eli yüreğinde bekleyecek.
Ben de o çocuk için ne yapabilirim diye bekledim.Sonra çocuğun sesi gittikçe yavaşladı.
-Anne beni içeri al, anne beni içeri al..
Ağladım,hiç tanımadığım bu çocuk için ağladım ve dua ettim.Kötü bir çocuğa benzemiyordu,belki arkadaş kurbanıydı.O an annesinin duygularını birebir yaşadım.Allah her ikisinin de yardımcısı olsun.Her kötü deneyim tecrübe hanesine bir artı ama bilene.
Çocuklarımız gözbebeklerimiz.Etrafta o kadar tehlike varken onları herşeyden koruyamayız.Birde o yaşlarda tek dinlediklerinin arkadaşları olduğu düşünülürse.Ancak 30 lu yaşlara geldiklerinde bizleri anlayıp hak verebiliyorlar.
Dünya şimdi yanlız onların etrafında dönüyor.Hepimiz birer yaşam sanatçısı değilmiyız? Onlarda kendi yaşamlarının baş aktörleri.