Anneler Üzerine

Kutsallıkla beslenen yüce bir duygudan, bir mevkiden bahsedeceğim sizlere. Tamamen sevgiden gücünü alan bu yüce kavram öyle şefkat taşıyor ki içinde, girdiği bütün ruhları hemen cezbediyor. Bu kutsallık öyle bir şey ki hangi canlıda olursa olsun, her daim mükemmelliğini koruyor. Evet, bahsettiğim kutsal duygu, annelik... Bu duyguyu tatmayan bilemez derler fakat ben uzaktan gözlemlediğim kadarıyla bahsetmeye çalışacağım.

Annelik duygusu her kadının hayal ettiği bir duygudur. Şöyle ki sizden bir parça olan yavrunuzu ne pahasına olursa olsun korursunuz. Kandi kanınızdır çünkü, tamamen sizin sevginize muhtaçtır. Bir bebeğin en çok aradığı sevgi anne sevgisi; en çok aradığı koku ise annesinin kokusudur. Bir anne nasıl evladına asla kıyamıyorsa, bir evlat da annesine kıymamalıdır. Sonuçta hasta olduğunda başında bekleyen; 9 ay karnında taşıyan; her türlü sorunuyla ilgilenen aynı kadındır ve bu kutsallık boşuna ortaya çıkmamıştır. Cennetin annelerin ayakları altında serili olması da bize bu kutsallığı en açık şekilde gösteriyor.

Bir annenin gözünde evladı o kadar değerlidir ki, asla toz kondurmaz ve her türlü tehlikeye karşı tedbirlidir. Evladını kaybetmek yerine kendi canından feragat edebilir her anne. Sorgulamaz bunun nededini kimse, annelik kavramının değerini kimse sorgulayamaz. Bir aile de en çok cefayı çeken annelerdir. Babalar ve çocuklar arsındaki gerginlikleri yine anneler yumuşatmaya çalışırlar. Zaman zaman tehlikeye girer annelikleri, belki de kimi zaman evlatlarından ayrılmak zorunda kalırlar. Bu bir anneye verilebilecek en büyük ceza, hatta onlar için ölümden de beterdir. Sırf çocuğu yaşasın diye kendi bedeninden, kendi canından fedakarlık yapan bir annenin sevgisi öyle tarifsiz bir yüceliktir ki, asla sarsılmaz, yeri de asla doldurulamaz.

Bir annenin tüm şefkatiyle çocuğunu sarıp sarmalaması hayatta gerçekleşen en güzel eylemdir. Bazen bazı insanlar annelerinin bu denli değerli olduğunu bilmeden, boyuna çekiştirirler annelerinin yakalarını. Çekilmez olur bazen anneleri, bazen de dayanılmaz bir işkencedir onlarla yaşamak. Halbuki bir annenin hayattaki en büyük dileği evladının mutluluğunu ve huzurlu yaşadığını görmektir. Hiçbir anne çocuğuna keyfi karışmaz. Sadece onun iyiliği adına bazı yasakları ve emirleri çıkarır ortaya. Bir annenin bunu yapmasında ki amacı da kimse eleştiremez elbette...

Rakipsiz, sorgusuz, sualsiz, eleştirisiz en büyük sevgi annelerinkidir ve ne olursa olsun bu değişmez. Fedakarlığın anlamını da bize en büyük ölçüde anneler kanıtlar. Örneğin, kendisi giyinmez evladını giydirir, bir bayramda önce çocuğunun güzelliğini arar. Kendisi hep ikinci plandadır ve bu fedakarlıları sayesinde cennet onun ayaklarının altına serilmiştir. Annesine hak ettiği bütün değeri veren bir insana ne mutludur ki gaflete düşmeden sonlandırır yaşamını. Annesinin hayır duasını alan bir evlattan daha mutlusu yoktur. Öyle ki annelerin çok nadir olsa da evlatlarına karşı ettikleri beddualar da hemen gerçekleşir. Çünkü bir annenin hayır duasını almak kolay, bedduasını almak zordur. Bir evlat öyle bir şey yapmalıdır ki annesine, o zaman ancak bedduayla karşılaşabilir. Bu yüzden öyle değerlidir ki annelerimiz, onların bize karşı duyduğu sevginin ve değerin katbekat üzerinde bir sevgiyle onlara bağlanmamız gerekir. Ki onlar bu sevgiyi sonuna kadar hak ediyor.

22 Eylül 2011 3-4 dakika 88 denemesi var.
Yorumlar