Araba (Hayat) Yolculuğu
'' Bir nefes gibiydi ömür, aldım, verdim ve bitti.''
Hayat bir arabanın camından dışarı bakmak gibidir. Gaza basarsın ve başlar yolculuğun. Camını aralarsın ve kaptırırsın kendini şehrin büyüsüne. Bol ışıklı, yüksek apartmanlar hoşuna gider. Işıklar gözlerini kamaştırır.Bazen gözün ara sokaklara takılır; karanlıktır ve ürkütür seni.İlerleyince unutursun geride bıraktığın sokakları. Az ötede Hayatın gerçeklerini görürsün, için sızlar ve düşünür durursun. Bir süre sonra tekrar kaybolursun bu büyünün içinde ve unutursun gerçekleri. İster otobandan git, ister şehrin içinden yollar hep sarsar arabayı. Araba her sarsıldığında korkarak önüne bakarsın bir şey olmuşcasına, her şeyin yolunda olduğunu görünce kaldığın yerden devam edersin.
Bazen bir müzik çalınır kulağına ve maziye götürür seni, baktığın yerlerde geçmişten bir iz görürsün. Sonra müzik biter ve yolculuk devam eder. İlerlerken karşına ışıklar çıkar, kırmızı yanar ve beklersin yolculuk bir anda durur. Sonra sarı yanar gitmeye hazırlanırsın ve bir bakmışsın yeşil yanmış, hayat devam eder. Yanından geçip giden arabaları kıskanırsın ve kendi arabanı küçümsersin sonra senin arabandan daha kötü bir araba görürsün ve şükredersin; benden daha kötü durumda olanlar var diye..
Hızla ilerlerken rüzgar yüzünü okşar ve keyif alırsın bundan. Sonra keskinleşir rüzgar canını acıtır ama kapatmak istemezsin camını, dayanırsın o acıya.
Bazen tünellerden geçmek zorunda kalırsın, garip bir uğultu olur kulağında. Sadece önünü görecek kadar ışık vardır, bazılarında ise hiç yoktur. Işık olsun ya da olmasın korkutur seni tüneller ama gidecek başka yol yoktur. Yani mecbursundur ve katlanırsın.
Girmek zorunda olduğun yollarda kazalar olur çoğu zaman; önce yavaşlarsın ne olduğunu anlamak için sonra durmak zorunda kalırsın, beklersin yolun açılmasını; polis gelir, ambulans gelir. En az bir yaralı olur bu kazalarda ve bazen ölü.. Gördüğün manzara, içinde garip bir mide bulantısı yaratır. Belki de ortalığa saçılan kan kokusundandır. Yol açılır ve devam edersin. Aklın geride bıraktığın kazadadır, baktığın her yerde kan görürsün. Sende kaza yaparsın ama ufak sıyrıklarla atlatırsın ve şükredersin haline ve sonra daha dikkatli kullanırsın arabayı; çünkü ölümü hissetmişsindir, bir nefes kadar yakınına gelmiştir.
Yolda karşılaştığın engebeler yorar bedenini. Bol ışıklı apartmanlar gözlerini acıtmaya başlar. Eskisi kadar net değildir görüşün. Önce bir kaç kez kırparsın ve sonra dayanamaz kapatırsın gözlerini, bir daha açmamak üzere uzun bir uykuya dalarsın ve biter yolculuğun....
ne güzel anlatmışsınız yolculuğumuzu. tebrikler efendim başarılar...
Benzetme ve kurgularıyla çok güzel bir yazı olmuş. Bizim lastik nerede patlar acaba?. Yüreğine sağlık canım. Sevgiler