A'raf
geçilmesi zor hendeklerden atlıyordu her gün..anlamak istedikçe bir şeyleri, adeta anlam kargaşası yaşıyordu...
ne çok sormak ve sorgulamak bir şeyleri ne de sualsiz kalmak yetmiyordu kendi a'rafını aşmaya...
en büyük çıkmazları kalbinde yaşamamış mıydı oysa?..buldum dediği her sevginin; yıldız, ay ve güneş misali batışını seyretmişti hiç usanmadan...
sürekli tekerrür eden hezeyanlar ya da hezeyan sanılanlar onu bir sonraki zorlu etaba hazırlamıştı belki de bu yüzden ..
kendinden emindi ya da kendisine verilenlerden..ama tüm bunlar a'rafları aşmaya yetmiyordu işte..ilahi gücü düşünüyordu..O'nun yardımı olmadan da aşamayacağını çok iyi biliyordu...ne virajlardan, ne sevdalardan geçmişti de hep O yetişmemiş miydi imdadına...
korkacak neyi vardı ki artık hayatı adına..ölüm tadında bir sürü denemeden sonra...ve ölümü içinde öldürdükten sonra...
Berzahlar, A'raflar hep bizi geçişlere ısındırmak için... Hastalık ölüme A'raf; korkular kedere... Gözyaşı hüzne araf, şoklar acıya... Geçişler yaşamaya mahkumuz Şule hanım, belki tadını çıkararak yaşamak lazım. :)