Arayış
Zor olanı buldum kendimde, uzun zamandan sonra. İçimde beni bana hapseden, canımı yakan, gözlerimi tek bir noktaya kilitleyemeyen, sorulan sorulara "bilmiyorum" dedirten, oturduğum yerde iğreti durmam, kalbimi aklıma emanet etmem ve daha bir sürü şey...
Kendimi hep içinde bulunduğum yerlere ait hissetmiştim. Bugüne kadar... Ruhumun derinliklerinde keşfettiğim "ait olmama" duygusu iğne batırılmış kadar acıttı canımı. Düşününce, sorular sorunca, cevap arayınca aynı kelime; bilmiyorum.
Ben yaşadığım aşkı yalanlıyorum. Yanında mutlu olduğum gülen gözleri, hasretle yanan bir kalbi, geçen günleri, geceleri.
Ben evimi yalanlıyorum. Nasıl olsa bir gün buradan da gitmeyecek miyim? Tek kılıfım...
Ben dostluklarımı yalanlıyorum. Omzunda ağladığım, kahkahalar savurduğum, endişemi, mutsuzluğumu, neşemi paylaştığım kalpleri...
Ben kendimi yalanlıyorum. Aidiyet tapumu almamıştım elime. Anlam veremiyorum bu uzaklığa, bu iğreti varlığa. Sorsalar, söyleyemem. Yerimi arıyorum, diye.