Artık Lal Degilim
Artık lal değilim,sessizlik vurmuyor bu kez dilime...
Yalnızlıgımın en kuytu köşelerine sakladım benliğimi.kimse bulmasın dokunmasın istedim.kirletilmemiş düşlerimi kirletmekten korktum.hayallerime dur derler diye hayal kurmadım epey bir vakit.ve anladım ki düşlerim ve hayallerimsiz bir hiçmişim dünyada.koca bir hiç bile degil üstelik.kendi gölgesinden bile korkan bi hiçlik bu.
hayata ürkek gözleriyle bakan bir bebeğin korku dolu gözlerine hapsettim kendimi.hiç bir şey duymamak adına sağır oldum bir vakit.ve sonra lal oldu dilim...
Derdini söylemeyen derman bulamaz derlerdi.söyleyecek ne bi dilim kaldı ne de teselli sözcüklerini işitebilecek kulaklarım.kendi sesimin çınlamalarıydı şu hayatta duydugum tek ses.ve tabi ki birbiriyle sürekli atışan beynim ve kalbim.çelişki denizinde bogdular beni.biri gel diyor biri git...
gelgitler yasadım şu bir ömre sıgdırmaya calıstıgım acı saatlerde.ki bu saatlerde hıckırıklarımın en son safhaya geldiği dısarı çıkıp hoyratca bağırdıgım "seni seviyorum" sözcükleriydi canımı acıtan.kurtarmaya calıstıgım o saatler şimdi doyumsuz bir aşkın alevlendiği vakitlere dar geldi.inilti gibi yayılan sevda sözcükleri bu aşkın belki de sol anahtarıydı.her satırında bulunması gereken.aşkının ve aşkımın tanımı.
Tebessümlere boğulan hıçkırıklar bir acının değil huzura ermiş bir yüreğin etrafına ?işte yüreğim yüreğim dediği benim? der gibiydi.
-08-08-2008 01:00