artık seni bile istemiyorum!
Geceler akıyor geçmek bilmeyen zamanlarımdan. Ömründen parça parça ayrılıyor yokluğun. Ben artık seni istemiyorum. Biliyorsun ben uzun zamandır istemekten korkuyorum. Yalnızlığı da sevmiyorum artık. Hayata dair sevdiğim tek eylem kalmadı. Zaten çok oldu ben gerçekten sevmeyi unutalı...
Tekdüzelikten öte, hareketlilikten farklı, bu anlamsızlıkla aynı derecede sıkıcı ve bir o kadar yorucu düzenimde düzensizliğin uçurumuna düşmeye tek adım kala...
Mutluluk uzak en az ilk gün ki kadar. Umudum da kalmadı hani, mutluluğa dair. Ertelenmiş hayallere veda etmem an meselesi. Hayattan vazgeçmek elimde olsa keşke...
Ne zaman bu kadar yaralandım? En çok ne acıttı canımı? Nerden geliyor bu kadar gözyaşı?
Bilmiyorum ve vazgeçiyorum sormaktan aynı çıkmaz soruları. Ellerimde dokunamayacağım bir hayalin silueti dururken, ben de dururken somutta, yüreğim yürüyor adını bilmediğim soyut mekânlara. Kararsızlık dolu beyaz sayfalara çiziyorum yolumu eğri büğrü olsa da. Acı ama son arzumu da yitirdim karamsar odalarımda. Artık seni bile istemiyorum!
Başa sarsam hayatı daha doğru yaşayamam biliyor musun? Belki aynı kararları vermem, amacım başkalaşır belki. Ama bu gün kinden daha iyi olmayı da başaramam. Önümde iki yol varsa ben yanlış olanı seçerim her zaman. Ne yapayım böyleyim ben. Mutlu olamamak bir yana, pişmanlık hep başucumda...
Kendime alıştım aslında, ama sevemedim bir türlü...
Boş verdim zaten. Ne sen ne ben umrumda. Unuttum hem sevmeyi hem sevilmeyi. Hiç istemiyorum istemeyi. Etkilemiyor artık acılar, yalnızlıklar... Gözyaşlarımı bıraktım kendi haline. Umutlarımı sattım yok pahasına. Diyorum ya vazgeçtim senden, kendimden, yaşama eyleminden.
Bir de baktım ki hayat boş, bomboş...
Cok begendim kaleminize saglik..🙂