Asıl rolümüz nedir?
Yaşamakta olduğumuz hayatın içinde asıl rolümüzü hep unutuyoruz.
Hayallere dalıyoruz yada bir başkasına yaranmak için işilkten kişileğe bürünüyoruz. Ama ben hep hayallere dalmaya seçiyorum kişiliksiz ve karektersiz olmak yerine. Çünkü Hayaller bazen gerçeğin ya ta kendisi olurlar yada en uzağındaki olurlar. Ama bazen bu hayallerin içinde telafisi güç hatalar yapariz ve bir ömür boyu acısı yada izleri kalır.
Benliğimizi unuturuz, bazen kim olduğumuzu nereden geldiğimizi unuturuz.
Zaman dolduğunda hayallerden çıkarız bir ara veririz ve yaşamı tüm çıplaklığı ile görürüz ve hayallerimizde kurduğumuz o süper kahraman aslında bu hayatta büyük bir HİÇ olarak yüzümüze vuruyor tüm çıplaklığı ile.Hiç birşeyin hayallerdeki gibi kolay olmadığı veya ulaşılması güç bir yer gibi en tepeden büyük bir zevkle beni- bizi yenmiş olduğu hazla yüzümüzü karşı bir sinsi gülüş atıyor ve bize bir HİÇ olduğumuzu hatırlatıyor.
Düşünüyorum-uz bir an için kim olduğumuzu çevreni düşünüyorsun sevdiklerini seni sevenleri veya sevdiğini zannettiğin inasnları düşünüyorsun ve kendinin bu acımasız dünyada ne kadar iyi niyetli ve nasıl bir kişileğe sahip olduğunu fark ediyorsun. Hez zaman bundan dolayı kaybettiğin ve kaybedeceğin aklına geliyor devamlı üzülenin sen olduğunu fark ediyorsun. Nefret ediyorsun bu hayattan yüzüne bütün çıplaklığı ile o iğrenç acımasız gülüşüyle bakan!
Düşünüyorsun sen, ben üzüldükçe başkalarının hep yüzünün güleceğini biliyorsun ve ne kadar kişiliksiz yalancı düzenbaz oldukları için nefret ediyorsun. Bu hayatta ne kadar iki kişilikli olduklarını fark ediyorsun. Hem kendin için ama en çok onlar için hayatlarının ne kadar yapmacık olduğunu ama böyle olduğu halde kendilerini ne kadar mutlu olduklarınını zannettikleri için üzülüyorsun.
Ama bu hayatta bazılarımız çok şanslı bende bunlardan biri olarak görüyorum kendimi bir yanımda sevdiğim ve beni sevdiğim bir gülüm diğer tarafımda ise her zaman yanımda olduğunu ve bundan sonra oalcağını bildiğim bir dostum var.
Ya peki sizin?