Aşk
Bu sıralar, anlamlandırılamayan zamanlar. Uyandıgın sabahlar, gerçekle yüzleştiren günaydınlar. Sözeleştiri, özeleştiri kıvamında, vedalaştığın yastıklar. Gece gündüz arasında mesafe kalmamış, vaktin akşam olduğunu hatırlatan iş dönüş saatlerindeki iç sızlamaları sarar... Aşk tutulması, en çok suskun gecelerde artar. Sevdanla yastığın arası savaşta galip gelir bilgisayar. Ya da bir roman seni oyalar. Bir de içinde seni sana yazan satırlar varsa, yüreğin tastamam çoşar. Hücrelerinin tüm zerresine aşk usulca dolar. Kaçamadığın yasak sevdan, işte o an seni kıskıvrak yakalar. Unutup aşkın sadakatsizliğini, kalan ömrünün ödülüne kitlersin kendini. İşte süreç burada başlar. Aşk sadece yakışanı yakalar, üstüne üstlük bide aşk seni sevdiyse eğer, ne imalı gülüşler, ne tuzak sevgiler dokunamaz, kalbinin en derinine.
Aşk sonsuzluğa giden kapı, içinde hep umut birazda gözyaşı....
Aşk, Dikenli sevgi gülüdür Onu bilmeyen ölüdür Sevginin açık dilidir Olmuşsa bil ki delidir Olsun, Aşk yinede güzeldir gülüm
Acısıyla tatlısıya güzel tarif, eline sağlık şair dost 🙂