Aşk
Karda, başını topraktan çıkaran iki kardelen çiçeğiydi sanki aşkları. İlkbaharda yeşerdi. Kar sularıyla coşan çavlanlarca aktı yüreklerinden. Mesafeler özlemleri büyüttü, büyüttü büyüttü...Utangaç sözcükler biriktirdi kadın geceler boyu yüreğinde, sevgi dolu.Dili kıskandı sözcükleri, gizledi. Söylemedi bir türlü sevgiliye.
Adam da inadına yürekli:
'Seni ne kadar sevdiğimi bir bilebilsen ' dedi kadına...' Nerden bileceksin ki? ..'.Ve sıraladı en sıcak sevda sözcüklerini:
'En parlak yıldıza senin adını koydum' dedi kadın. 'Sırdaşım oldu o yıldız benim. Anlattım ona bir bir sana ait ne varsa içimde. Sor istersen... Sen benim yüreğime demir atalı yosun tuttu palamarlarım. Bil ki bu liman cümle gemilere kapalı. Şımarık bir çocuk gibidir aşk. Nazlandıkça nazlanmak ister. Bilirim, bir gün her güzel şey gibi bu aşk ta elbet biter.'
'Nefesin nefesime, sesin sesime karışabilse' dedi adam.' Dokunabilsem ellerine. Erisem gözlerinde.'
' İşte bu yüzden, dedi kadın, sırf bu yüzden yetemem sana. Gel, yol yakınken dön. Aşk dokunmak ister.Vardır mutlaka birileri yanında, yörende. Bana verdiğin emeği bir başkasına harca...'
Yeminler, billahlar uçuştu havada.
'O nasıl söz? 'dedi adam. ' Kimse alıkoyamaz bu sevdadan beni, Yaradandan başka...Seviyorum seni ölesiye.'
./.
Bir sonbahar günüydü.Geçerli bir neden aradı adam, buldu kendince:
' Seni yıpratmamak adına kendimi atıyorum ateşe" dedi "İnan çok fazlasın bana. Görüşmeyelim bundan böyle.'
Şaşırdı. İnanmış göründü kadın. 'Tamam" dedi. Nasıl istersen. Koca bir yalan olduğunu bile bile. İçinden bir tel koptu sadece. Akıttı gözyaşlarını içine. İlk defa aşık oluyordu.
Sordu kendine: "Aşk bu muydu? Şimdi paramparça olan yüreğinin duyguları aşksa O' nun duyguları neydi öyleyse?"
Elbet gün olur kabuk tutardı yara. Hepsi bu kadardı işte. Ancak bir bitki ömrü kadar sürmüştü. Kışın ayazına dayanan bitkiler kadar yürekli olamamıştı adamın aşkı. Bal arıları gibi, bir çiçekten diğerine...