Aşk Nedir?
AŞK NEDİR
..................................................................................................................................
Aşk : su olmalı... Öncelikle içebilmelisin onu bir güzel. İnsanda yara bırakan , bırakmasa dahi yaraya benzer sıyrıklar oluşturan sebeplerin insanda psikolojik sorunlara neden olduğu bilinir.. Oysa insanlar diretirler illa da aşk diye.. Bilmezler mi aşkı? Aşkın sonu uçurum da olsa giderim mantığı hiçbir zaman mantığıma uymamıştır.. Çünkü ortada su yoktur.. Olsa dahi bu su çoktan kirlenmiştir.. Su temiz mi içilir yoksa ihtiyacı olan birisine kirli de olsa su kafi midir diye sorularla yasamak aşkın tanımını yapmamıştır , bundan sonrada yapmayacaktır..! Kağıt satan insanlara sorsak ne derler acaba? Nasıl bi tanım ile karşılaşırız aşk ile ilgili.. Aşk kağıtla mı yoksa kağıda dökülen mısralar da mı aranmalı..? Yok olduğunda , onda olmadığında, nefesi gereksiz aldığında , gereksiz düsünüp gereksiz yaşadığında , kaldırımda ağladığın zamanda , görmediğin gözleri fotoğraf albümlerinde aradığında , anlamayınca , anlatamayınca , gülmeyince , güldüremeyince hisseder , su diye içip ona inanan insanlar? Susarsın , dinlersin , anlamaya çalışırsın sonucunu bildiğin halde.. Bazı şeyler sana imkansız gelir.. Halbuki imkansızıda hissettiren bir mevla var.. Bu güzelliklerin içinden küçücük bir şey bize ne kadar büyük görünüyor da haberimiz yok.. Ama aşk gerçekten büyük.. İyi de küçük olan şey ne? Küçük olan sadece sensin.. Sen ; sen olmadığın için bu durumdasın , sen düştüğün için böylesin , sen aşkın sorusuna yanıt arayacak kadar küçük birisin.. Cevabı olmayan şey , gizli görünen şey ; senin tanım diye adlandırabileceğin bir şeydir.. Elma kırmızı , karpuz yeşil , erik kırmızıdır ..Ne güzel gerçekler di mi.. Ama beyaz elma da var? Sen devamlı aynı şeylerle zikredilirsen senin çapın bunlardan daha öte olamaz , ki olmamalı da.. Hep yön verilmek isteniyor suya.. ?Senin yönün doğru değil? diye kimse söylemiyor.. Çünkü kimse suyu içmeye yönelmiyor ve sadece suyu sorgulamaya kalkıyor.. Düşün , kararını ver ve ilerle.. Olsun sen ilerlememiş görün.. Dışarı için yaşarsa insan , ne aşkın tanımını öğrenir ne de diğer kişilere öğretebilir.. Dil çok önemlidir aşk deryasında.. Dilin ne kadar büyükse içtiğin ya da içeceğin su da o kadar bulanıktır..Sen bulanıklığı seçme..! Çünkü aşk bulanıklık değildir.. Aşkı bulmak istiyorsan onla yatıp kalkman gerekiyor.. Bir genç gördüm yolda geçenlerde.. Ağlıyordu gözlerinin güzelliğini suyla doldurarak.. Yanına gittim ve konuşmaya başladık.. İsmi AŞKmış.. Dedim niye ağlıyorsun.. Bi süre susmayı tercih etti.. Sonra anlatmaya başladı..Dünyaya geldiğinde herkes sever , korurmuş onu.. Toz kondurmaz , bir dediğini iki etmezlermiş. . Çocukluk yılları da aynı güzellikte geçmiş fakat farketmiş ki gün geçtikçe çevredeki insanlar kendisine farklı davranmaya başlıyormuş.. Bunlara dertlenen genç herşeyin bu yaşlarda kirlendiğini söyledi bana.. Bende ona aşk nedir diye soramadım.. Ben sorguladığım daha doğrusu , sorumun cevabını alabildiğim kadar mutlu olan birisiyim.. Mutlu olmak aşkı yaşamakla mümkündür.. Yaşamak sorgulama olduğunda ışıltılıdır.. Işıltı ise ; ışığı içinde tutmak , onu dışarı yansıtmamakla artı olarak ışığın nerden geldiğini merak etmemektir.. Işık sensin..! Sen artık su olmalısın.. Sadece su..!
.....................................................................................................................................