aşk uğruna satılmış hüzün
aşka yeniden... diye başlayan cümlelerim olsun istedim. belki yüreğin beden yakın olduğı kadar yakındım. ama yine de arada uçurumlar varmış gibi hissettim. aşktan bu denli mahrum kaldığım içindi sanırım bunun sebebi. "seni seviyorum" lara ayrı bir anlam katmak işten bile değildi benim için. ama işte yaşanmamışlıklar yüzünden yine tabiri caiz ise bir çuval incir berbat oldu... yine doğru muydu yoksa yanlış mı bilemiyorum. takdiri allah'a kalmış tabiki... uçlarda yaşanan aşkın tadı da başka oluyor doğrusu...
acılara batıp çıkarken bir anda kendini cennete yakın hissettiğin anlardan biridir aşk... aşk bir anlık aslında. ama sonsuzlukla taçlanmasının sebebi de o aşkın gerçek olmasına bağlı
ya vardır ya yoktur işte. azı çoğu olmaz. "sen beni az seviyorsun artık" diyenler vardır eminim. aşkın yaşanmadığına dair kanıtlardan biri işte bu. "aşk hiç biter mi" diye bir soru sordunuz mu hiç kendinize? soranların cevaplarını almak isterdim doğrusu. bu soruya ilginç cevaplar gelebilir. tek kelimeyle "hayır" veya "evet" yetmez insana... illede istisnaları olur. tek kelimeyle "evet" cevabını verenler ise daha bir ilginçtir...
onlar gerçek aşkı görmemişlerdir diyebilirim... aşka dair saptamalarım yanlış olabilir mi bilmem ama bildiğim şu ki "aşk bitmez"... en azından gerçek olanı bitmez
ve dediğim gibi tüm imkansızlıklara rağmen aşıksan... gerçek aşıksındır. ama gün gelir vazgeçersen sadece aşkın adını kirletmiş olursun çünkü ona aşk denemez...