Aşk Ve Aşk Acısı Üzerine
Aşkı kaybetmek nedir ki? Alt tarafı için acır, kalbin en ağır şekilde yaralanır, aklın hep ondadır veya gördüğün herkesi ona benzetirsin.
Nedir ki aşk acısı çekmek?
Hiç bir şey olmaz sana evelallah. Olan kalbine, o derin yüreğine olur. Kim demiş ki aşktan büyük acı yoktur, diye? Yanılmış! Aşktan büyük ayrılık acısı, kavuşamama acısı vardır.
'Nedir ki, aşkı yaşayan acısını da yaşamayı bilmeli' diyenlere gitsin bu sitem, bu haykırış. Sonuçta kalplerine şimdiye kadar hiç aşk ve aşk acısı girmemiş olanlar nerden bilecekler ki bu durumu. Onlara kolay gelir eskimiş aşkları konuşmak, aşk acılarını tazelemek. Acıları ancak kendilerine, kendi yaralarına geçer. Daha önce hiç aşk yaşamadıklarından, aşk acısının ne olduğunu da bilmezler.
Aşk acısını çekmek bile, içinde aşkını en yoğun duygularla yaşamaktır. Unutmadığın belli olur çünkü, kalbinin sadece onun için çalıştığını kanıtlar.. Direndiği noktalara rağmen hala içinde kalmış aşk kırıntılarıyla yücelir belki de.. Ne olursa olsun, kim ne derse desin o aşıktır, o aşk acısı çeker. Kimsenin bunu hor görmeye veya bundan vazgeçirmeye hakkı olmamalı.
Herkes yaşayabilir aşkı. Ama tüm gerçekliğiyle tüm saflığıyla yaşayanlara gıpta ederek, hep bir kıskançlık havasında..
Yaşanmalı aşklar, yaşanmalı, görülmeli aşk acıları. Böylelikle, nedir ki aşk yaşamak diyenlere bir kanıt gösterilir, bir delil sunulur.
Kimseye aldırış etmemeli insan, kalbi ne yaşamak istiyorsa, aşkları ne görmek istiyorsa onu göstermeli. Çevreden çekiştirilip, unutturulmak istenen şeylere aldırmadan, kendi başına buyrukluğuyla yaşamalı acısını insan.
Aragon ve Elsa'nın aşkı da öyle değil midir ki? Acılara bulanmış, kasvetli, ağır bir aşk.. Herkesten farklı hem acılar çekip, hem de aşkı en derin halde yaşayan.. Aynı zamanda hem gıpta ile bakılan, hem de kem göz namıyla nazarlanan.. Böyle bir aşkın acısı nasıl olabilir ki? Elbette en az, yaşanan aşkın şiddetinde bir acıyla sonuçlanır. Ne donanımlarla taşlanan bu aşk, elbetteki acıların en büyüğünü hak eder. Hak etmesinden ziyade , kaderi böyledir..
Bizler de böyleyiz, yaşadığımız aşkı içimizde sürekli büyütüp, yücelttiğimizden acılarımız da bir o kadar ağır, belki de hastalıklı oluyor. Aman sakın beni yanlış anlamayın. Aşk yaşamayın, aşkı hayatınızdan çıkarın demek değil niyetim. Aksine aşkı sonuna kadar, en yoğun haliyle yaşayın. Ama sonuçlarına katlanmaya hazırsa yüreğiniz, aşkı ona hissettirin.
Eğer ki kalbiniz ağır veballer kaldıramayacaksa, hiç aşka yaklaşmayın. Nedeni şudur ki; her aşkın sonunda mutlaka derin bir acı saklıdır...