Aşk ve Yazmak
Sırdaş paylaşımlarınızı yudum yudum içince aşk ve yazmak ile ilgili birşeyler yazmaya özendim. Çok güzel yarım, bir sayfalık akışlar, ama samimi akışlar var. Duygu ve düşüncelerin, akıldan süzülenlerin dobraca koyuluşları beyaz sayfalara. Sizi, iç dünyanızı psikologtan hatta kendinizden dahi daha iyi anlayan sayfalar. Yazmanın tadını kanarak içerken sonu olmayan arayış ve öğrencilik (Nasıl yazayım derken). Yazan öğrenirken öğreten bir öğretmendir aslında. Öğrenmeye ne kadar istekliyseniz o kadar veren, esirgemeyen ayıplamayan insan hakkındaki öğretmen; sonsuz mana alemi... Samimiyetten geçen yol... Yazarın sırdaşıdır kalem ve kağıt ama paylaşmaktır esas olan. Yetersizlik duygusunu önemsemeyip, boşvererek birşeyler üretmek, hatta daha önemlisi kendini arayışa girmek. İşte aşk da bu kendini tanıma, insanı tanıma işinde sizi arayışlara yönelten unsurlardan en yararlı olanıdır. Yani kısacası aşk bir öğretmendir.Bana ateistken, inanmayı öğreten saf duygular... Bana Tanrı sevgisini farketmemi ve eski inanç dünyama kavuşmamı sağlayan aşk. Ama bir bacağı kısa diye terkettim onu. Aşk mı mantık mı? Aslında ailemin zorlaması ile koptum ondan. Yani aşkı seçenlerdenim ben de.