Aşka Dair

Aşka dair bir şeyler söylesem belki yanılırım. Galiba ben bilmiyorum. Benden başka herkes de sanırım iyi biliyor.

Niye aşkı bilmem? Yaşamadın mı? Yoksa yaşadıklarım aşk değildi de başka bir şey mi di? Bu soruların cevabı şimdi yazacağım hikayede saklı.

Bir gün kapım çalındı.Kapıyı açtım.Gelen aşktı. O anda korktum aşık olmaktan ve kapıyı yüzüne kapattım aşkın. Hatırlıyorum aradan birkaç ay geçti. Yine kapım çalındı. Yine gelen aşktı. O anda korktum aşık olmaktan. Kapıyı tekrar aşkın yüzüne kapattım. Bir daha da gelmez sandım. Niye gelsin ki, daha yeni gitmişken. Oysaki ben yanılmışım. Birkaç ay sonra tekrar kapı çalındı. Baktım gelen aşk. Şaşırdım onu görünce. Kalbimden ne geçiyorsa onu yaptım. Tabi ki her zamanki gibi tekrar kapıyı yüzüne kapattım. Gittiğini düşündüm. Çünkü, daha fazla ısrar edemezdi. Ben ne düşünüyorsam tam tersi çıkıyor. O gün iki defa daha çaldı kapımı. Ben her ikisinde de içeri almadım aşkı. Kızmış olacak ki bana, bir daha gelmedi. Ne aradı ne sordu. Bir tek kulağımda çınlayan kapı zilleri kaldı ondan hatıra.

Bu olayın ardından yıllar geçti. Hiç çalınmadı yüreğimin kapısı. Bazen pişmanlık yaşıyorum. Keşke bir ara açsaydım şu kapıyı. Ben kovarken aşkı hesap etmemişim bir daha gelmeyeceğini. Şimdi yalnızlığımın nedenini çok iyi anlıyorum.

Aşk benden çok uzaklarda bir yerlerde. Bazen bana gülümsüyor. Ben başka kalpleri birleştiriyorum der gibi. O görev peşinde, bense hayatın peşinde ilerliyorum. Ne o bana uğrar, ne de ben ona. Zaten bizde pek anlaşamıyoruz. Onu anlamadığımdan, hiçbir zaman da anlayamayacağımdan bahseder. Belki haklı olabilir ama ben de böyleyim işte.


01 Nisan 2007 Pazar

10 Mart 2010 1-2 dakika 3 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar