Aşkı Tarif Edemeyenler
Kaç gündür birlikteyiz sevgilim saymayı düşündün mü? En güzel sabahımız da uyandığında sana verdiğim buse dudağında hala sıcak mı? Aramızda kalmasın diye soruyorum bunları. Ve bunları konuşmak için en uygun zaman nedense tam ellerin soframızda ekmeği bütün narinliğiyle dilimlerken olması benim bencilliğimden.
Hatırlıyor musun bir filmde replikten icad ettiğimiz sloganı? Neyse ağzımda lokma varken konuşmak gibi oldu ardı ardına bu sorular. Aşk için yaşayan ızdırap çekerek ölür. Anılarımızı okuyanlar merak içinde kalmasın.
Geçen bir arkadaşın sana ayrılık gerekçesini anlatmış ve benimle paylaştığında ikna olmadığım için hayli şaşırmıştın. Sende farkına varmıştın ama bizim için gece bedenlerimizin ıslanma vaktiydi.
Şundan kuşkulanmıştım çok seven ayrılınca ya intihar eder ya inkar eder. İllede bir seçim yapmak zorundadır ve üç maymunu oynayacak kadar basiretsiz olanları sevgiyle anma sakın. Onu çok seviyordu ve ailesine rağmen onun bedeniyle mutlu olacağına kendini inandırabilmişti. Yazık her kadın aynı hüznü yaşamaktan neden bu kadar medet umar ki?
Eğer çok sevdiğini iddia eden kadın ise yaptığı fedakarlıkların karşılıksız çıkmasından değildir öfkesi, adam yerine koymasıda kendi değerini düşürmez. Ama nedense asıl meseleyi umursamazdan gelir gibi davranmaktan haz duyarlar öyleki içini acıttığını kendine inkarı günah sayar. Evet bir kadın terkediliyorsa bir tek sebebi var, kendi yalanlarının gerçeğe dönüşmemesine tahammül edemez. Benim sana verdiğim sözü hatırlıyor musun? Gülünce sözümü geri aldım. Kadın sanatçı gibidir, analık duygusuyla var oluşunu devam ettirir. Ve bir katilinde bebekliğini pek aklımıza getirdiğimiz söylenemez. Onu doğuran anneye ettiğimiz küfürlere aldırış etmeden hep suçlarız. Anne isteseydi de istemeseydi de bu onun yüzleşmek zorunda kalacağı sondu. Çok fedakarlık eden kadın erkeğin gözünde her zaman yardımcı roldedir. Daha açık cümle kursam buna yüreğin dayanmaz.
En çok seven kadın ise o ilişki de yaralar kabuk bağlamaz. Bana hak vermiyor olabilirsin bunu anlayabilirim. Ancak erkek sevgiye değil sonuca bakar biraz daha materyalist bakar ilişkiye. Ne verdiğine bakmaz bu genlerin ihaneti de sayılabilir. Ne aldığına bakar. Avcı bir nesilin izlerini silmeye olanak yok. Kadın erkeğin gözünde daima av konumundadır. Ve erkek için herşey sahip olunca biter. O çok sevdim diyen kadınlar birde burdan baksınlar aşka.
Ama çok seven erkekse kadında katlanma durumu gözardı edilemez. O razı olmasa bile sesindeki yalnızlığı susmaya devam eder. Aşkı tarif edemeyenler de zaten işte bu yüzden erkeklerdir. Kendisi mutluysa adı aşk değilse isyandır.
Ben senden önce aşkı niteleme zahmetinde bulunmadım. Belli işaretlerle beni sevginin dayanılmaz gücüyle teslim aldın. Aşk kendini terkediştir. Senden bunu ilk duyduğuğumda itiraf edeyimki çok bilmiş tavır takındığına dair epeyce kafa yordum.
Ne diyordum laf ağzımda tezkere almasın. Şunun farkındasındır mutlaka sen istemesen ben seni çok sevemezdim. Sen istemesen yaşadığım duyguya aşk kavramıyla yüceltemezdim. Sen istemeseydin yanında bir saniye bile duramazdım. Sen istemeseydin en özel yerini bana yalnız bana helal etmezdin. İşte bu yüzden erkekler peşinden gitmeye değer görmedikleri şeylere düşkün değildir. Ve sen beni kendine layık olmam için mücadele vermemin aslında insanlığa hizmet olduğunu anımsattın. İşte bu yüzden aşkı tarif edemeyenler kadınların tenlerini sayarak kendini acındıranlardır. Aşkı tarif edemeyenler yüzünden onlarca ayrılığa rağmen sevmeye cesaretimiz bitmiyor. Şimdi biz söylesek inkar edecekler.