Aşkın adını onlar koydular
Kendi halinde bir kadın yeni çocuğu olmuş ve evliliği bir yılını doldurmamıştı.Fakat eşi ile evlenmeden önce sekiz yıl flört etmişler.Birbirlerine delice aşık olmuşlar.Adam kadın için arkadaşlarını ailesini İzmir'de bırakıp İstanbul'a gelmiş kadın ise erkeği için her şeyi ama her şeyi göğüslemiş ve tüm zorluklara karşın evlenmişler.İşte hikaye burada başlıyor.
Yıl 2004 mayıs çocukları doğdu ilk aylar her şey normal görünmesine rağmen evlilikleri çatlamaya başlamıştı.Kadın doğum iznini bitirip işe başladığında çocuk annesinde kalıyor kendiside oraya gidiyordu adam ise evde tek kalıyordu.Çocuğun her şeyiyle kadın ilgileniyor adam sadece hafta sonları çocuğunu sevmeye geliyordu.Bu durum her iki tarafı da olumsuz etkiliyordu kadın oldukça boşluktaydı.Sevdiği adam çocuk olduktan sonra ilgisiz davranmaya başlamıştı.Bunu gururuna yediremiyordu.Aradan beş ay geçmişti.Ve aylardan Kasım'dı.Belki de bu hikayedeki herkesin hayatı bu aydan sonra çok farklı olacaktı.Kadının çalıştığı işyerine bir yönetmen alınacaktı bu kişi ile beraber çalışacaklardı.O gün yaşanan tüm günler gibi başladı ve kadının hayatını değiştirecek adam kapıdan içeri girdi.İlk tanıştıkları gün sanki yaşanacakların habercisi gibiydi.İlk gün öyle bitti.Ama her ikisi de daha ilk günden birbirlerinden çok etkilenmişlerdi.Sonraki günler iyi bir ikili oluşturdular.İş hayatına fırtına gibi başlamışlardı.Birbirlerine kendilerini anlattılar sanki yıllardır tanışıyorlarmış gibiydiler.Birbirlerinden beş dakika bile ayrı kalmıyorlar her şeyi tüm dürüstlükleriyle paylaşıyorlardı.Fakat içlerinde tarifsiz bir duygu yoğunluğu yaşıyorlardı.İkisi de kendilerini tutuyorlardı.Takii Ocak ayında kadının teklifiyle birlikte bir öğlen sinemaya gidene kadar.Sinemada ellerin buluşmasının ardından adamın kadının dudaklarına uzanışına kadın da tüm içtenliğiyle cevap verince aşkın adını koymuşlardı.Sinemadan çıktıklarında her ikisinin de ayakları yere basmıyordu ve hiçbir şey umurlarında değildi.Ve dolu dolu yaşanacak bir aşkın temelleri atılmıştı.
Adam da evliydi ama ne evlilikleri ne çocukları bu aşkı engelleyemedi.Aynı iş yerinde çalışmanın tadını doya doya yaşıyorlardı artık akşam evlerine gitmenin dışında bir dakika bile ayrı kalmıyorlardı.Sabah buluşup kahvaltı ediyorlar yan yana masalarda çalışıyorlar öğlen beraber yemek yiyorlar akşam adam kadını eve bırakıyor ama çok zor ayrılıyorlardı.Her yalnız kaldıklarında sanki aylardır görüşmüyorlarmış gibi hasretle birbirlerine sarılıyorlar ve bir o kadarda arzulu öpüşüyorlardı.Bu onlara yetmiyordu gözlerden uzak bir oda kiralamışlardı sık sık orada buluşuyorlardı artık.Her yönden birbirlerini çok iyi tamamlıyorlardı.Yaşananlar bir rüya gibiydi sanki kendileri bile bu rüyanın bitmesinden korkuyorlardı.Ve korktukları bir yıl sonra başlarına gelmişti.Adamın başka bir şubeye tayini çıkmıştı.Sanki hayat onları kıskanmıştı.Müthiş duygusal bir ayrılık yaşadılar.Aynı iş yerinden ayrılmışlardı ama aşkları dolu dizgin devam etmekteydi.Fakat kadın o şubede fazla kalamadı o da tayin istedi.İkiside aşklarının doğduğu şubeden ayrılmışlardı.Ama aşklarında en ufak bir azalma yoktu.Sadece aralarındaki mesafe hergün görüşmelerini engelliyordu.Her şeye rağmen yinede aşk yuvalarında buluşuyorlardı ve hasret o buluşmaları doruk noktasına çıkarıyordu.Artık saatler kendilerine yetmiyor daha uzun beraberlikler için çare arıyorlardı.Üç dört günlük tatillere çıkmaya başladılar.Her şey o kadar mükemmel gitmesine rağmen yaşadıkları aşkın yasak olduğunu ikisi de biliyordu.Buna rağmen bu büyünün bitmemesi için ikiside bu konuda hiç konuşmuyorlardı.Aradan iki yıl daha geçmişti adam kadını düşünmekten kendini işe veremiyordu bu boşvermişlik amirleri tarafından da fark edilince adamın işine son verdiler.Kadında evli olduğu adamla oldukça uzak bir yere taşındı.Aradaki mesafe oldukça açılmıştı.Adam işsiz olmasına rağmen haftanın üç günü kadının yanına gidiyor görüşüyorlar yemek yiyorlar ve dönüyordu.Aşk yuvalarına gitmeleri de oldukça uzun aralıklarla oluyordu.Tüm bunlara rağmen hala aşklarında en ufak bir azalma olmamıştı.Geçen bu süre içinde kadının özel yaşamında çatlaklar iyice büyümüştü.Adamın işsiz olmasının adamda yarattığı sorunlar kadının evliliğinin bitme noktasına gelmesi iki sevgili arasında şimdiye kadar yaşanmayan tartışmaları başlattı.Küsmeler barışmalar uzun aralıklarla görüşmeler ve hep olan ama son zamanlarda çok aşırıya kaçan kadının kıskançlıkları ilişkilerinde ufak ufak kopmalar başlatmıştı.Yinede birbirlerinden kesinlikle ayrılmaya niyetleri yoktu.Her iki tarafta birbirlerinin hatasını bildiklerinden dolayı fazla uzatmadan özür dilemeyi biliyorlardı.Daha sonra adam iş buldu.Fakat fazla vakti olmadığından görüşmeleri pek mümkün olmuyordu.Kadın da evli olduğu adamdan boşanma kararı almıştı annesine yakın bir yere taşındı artık çocuğu ile tek başına yaşıyordu.İki sevgili her buluştuklarında şimdiye kadar hiç konuşmadıkları beraberliklerini sorgulamaya başladılar.Kadın adama artık her dakika seni yanımda istiyorum diyerek zorluyor adamda biliyorsun hala evliyim mutsuzda olsam devam eden bir evliliğim ve çocuklarım var diyerek kadını rencide ediyordu.Bu konuşmalar ilişkilerinde derin yaralar açmıştı.Her iki tarafta kendi haklılığından ödün vermiyordu.Bütün bu yaşananlarla birlikte iki yıl daha geçmişti.Deli dolu zehir zemberek tam beş yılı geride bırakmışlardı.
Yaşanan tüm bu güzelliklere bu büyük aşka rağmen sanki bir şeylerin sonunun geldiğini ikisi de hissediyor gibiydi.Tartışmaları daha kırıcı olmaya başlamıştı.Özellikle kadın evli olduğu adamdan boşandıktan sonra sevdiği adamın kendisine karşı daha ilgisiz olduğunu düşünüyordu buda kendisinde ruhsal bir çöküntü başlatmıştı.Adam da kadını çok sevmesine karşın hak etmediği bir haksızlığa uğradığını düşünüyordu.Artık birbirlerini çekemez hale gelmişlerdi.Bir araya geldiklerinde gözlerindeki o büyük aşkı görmemek mümkün değildi.Ama her ikisi de birbirlerinden saklıyordu.Birbirlerinden uzaklaştıkları zaman her ikisi de bir canavara dönüşüyordu.Bu yaşananlar her iki tarafı da çok yormuştu.Ve sonunda ayrılık kararı aldılar.Ama tam anlamıyla ayrılamadılar hala görüşüyorlar.Zamanın ne getireceği hiç belli olmaz.Ama şu bir gerçek ki birbirlerini hala çok seviyorlar.Çünkü onlar bu aşkın adını çoktan koymuşlardı.Bu aşk bitse bile yüreklerinde mezara götürecekleri büyük bir aşk yaşamışlardı.
13/04/2010