Aşkının Delisinden Aşkına Mektuplar?0002
Ey aşkımın delisi.
Nasılsın iyimi sin?
Umarım iyisindir.
Sen beni soracak olursan...
Sorma be hiç iyi değilim. Daha ilk mektuba bir cevap gelmedi ki senden.
Senin iyi olup olmadığını bilmeden iyi olamam.
Telefonlarda çıkmıyor. Sabah yazdırıyoruz sıfır üçe akşama kadar alo diyen yok. Her arayışımızda sırada beyefendi diyorlar. He birde beyefendi olduk buralarda.
Sahi sevgililer günü diye bir adet başlamış. Burada herkeste bir telaş bir koşuşturma ki sorma gitsin. Pek anlayamadım ben bu işi, kalın kafamla.
364 gün anmayacağız, sevmeyeceğiz, hatırlamayacağız. E sonra birileri para kazanacak diye;
Karımıza, sevdiğimize bugün sevgililer günü, al sana hediye kutlu oldun diyeceğiz.
Demez mi oda ey mübarek adam, sen 364 gün nerde idin. Beni bir gün sevmedin, hatırlamadın da bugün mü aklına geldik, bu ne böyle?
Benim öyle takvimlerle filan işim olmaz, zaten bakmak da zor. Senin olduğun her gün bana sevgililer günüdür. Seninle gecen her günüm doğum günüdür. Olmayanlar düşünsün. Allaha şükür öyle bir derdim de yok.
Az önce saydım. 35 olmuş.
Neyimi? Her gün bir gül alıyorum. Akşam eve gidecek gibi. Toplarken de masayı saydım o kadar olmuş. Saksıda da karanfille laleler var, sarısı da beyazı da. Senin bunlarda gelirken getireceğim.
Bu akşam çaya karar verdim. O gün romantik bir şeyler yazarız diye alkol vardı. Sanki çayda pek fayda etmedi gibi. Demliğin biri bitti, ben hala bekliyorum, sanki camdan romantikler uçarak gelecek gibi.
Bugün çarşıdan gül alırken birde roman aldım. Yeni çıkmış Halit Ziya Uşaklıgil diye meşhur bir yazarın. Okumuş buradaki ağabeyler çok beğenmişler, bana da tavsiye ettiler. Çok iyi bir yazarmış. Memleketin durumunu da iyi anlatıp yazarmış. Yarın başlarım okumaya, artık yavaş yavaş bizde kültürden nasibimizi alalım. Adını yazacaktım bilemedim kitabın, memnun âşıklar mı ne idi.
Başka... Bildiğin gibi işte. İnşaat işleri, yeni bir şey yok. Sabah oluyor kalkıyoruz işe. Öğlen oluyor bir tek gül. Akşam oluyor yatıyoruz.
Geçenlerde ne oldu. Bizim kalfa beni arıyor bir telaş bir telaş. Dedim hayrola memlekette bir şeyler mi oldu. Şef demiş ki anca o yazar. Yazarda kim neyi yazar? Çıktık şefin huzuruna.
Şantiyede tüm kadronun ana puantaj listesi yapılacakmış duvar panosuna, isimler v.s.
Elle değil, cetvelle be. Onu da benim yapabileceğimi düşünmüş sağ olsun. Olduk mu şimdi de yazar.
O saat olmuş 04.00 yine bir şeyler yazamadık sabahı ettik. Önce seni sonrada gülleri teker teker öpeyim de yatayım. Malum sabaha iş var. Kendine iyi bak. Beni mektupsuz bırakma.
Gurbetlerde seni seven...
Beyas Çorlu