Asude' ye Mektuplar /1

Asudem.
Seni nasıl özledim, burnumda nasıl tütüyorsun anlatamam.
Sohbetini şakalarını sesini sessizliğini kısaca her şeyini...
Bu satırlarımı nasıl bir ruh halinde okursun bilemem
Belki okuyup sileceksin, belki içinden söylenip kızacaksın hatta.
Belki de hiç önemsemeyeceksin bile.


Bunlar hiç umurumda olmaz. Ama o koca gözlerini hüzün kaplarda yüzüne azda olsa; bir ateş bulaşırsa iste o zaman...
Ellerini koy kalbine!
Tik tak atan kalbinde; arada bozuk bir ritim duyarsan
Bil ki seni özlemiş olmanın ve dayanamamamın tekmesidir o!
Deli de zırdeli de ne dersen de.
Sana bir tutkum var inkâr etmediğim ve bastıramadığım...
Adı yok bunun. Adı yok ki kelimelere sığdırıp bir isim vereyim ona...
Çokça ilgilenip azca karşılık gören bir liseli âşık gibi hissetsem de;
Adım gibi biliyorum ki! Karşılığı kabul edilemeyen hırslarda saklı...
Dedim ya adi yok bunun... Heves olsa çoktan biterdi. Alışkanlık olsa bıktırırdı. Değil hiçbiri değil. Hatta aşk bile değil bu Asudecik...




Ama ne kadar zor olsa da senin hayat yörüngende; tüm hassas cihazlarını, bozan frekanslarını karıştıran biri olmamalıyım...
Bu ne kadar imkânsız görünse ne kadar zor olsa da sadece seni ?'sevmemin yüceliğinden ?' buna katlanmalıyım...
İki gün oldu... Bu iki gün; gökteki tüm yıldızları saymaktan daha zor geldi bana... Sana duyduğum aşkı özlemi tüm yeryüzüne yağmur gibi yağdırmak varken, naralar atarak tüm dünyaya haykırmak varken, onları içime atıp sabır tespihi gibi tek, tek yutmak ne acı bilemezsin... Hayal mi rüyamı? Bilemediğim: uykulu anlarımın büyük bir bölümünü kapladığını da bilemezsin...



Asudem... Eğer buraya kadar okudu isen ve hala başladığın ruh halinde isen bunu sil ve yok et! Hayal dünyanda bile olsa -azıcık ta olsa kabulüm-yanaklarının kızardığını içinde hüzünle karışık bir acı( ama yüreğini kabartan bir acı bu tatlı bir acı yani ) oluşmadıysa bu kelimelerin ve hislerimin bir izdüşümü yok demek ki!
Ama eğer yanakların kızardı ve içinden bilmediğin bir güç seni hüzünlü şarkılara davet ediyorsa? Sonu ne olur hiç düşünmeden artik
?'Birazda ben bu hayata meydan okuyayım'' diyorsan? Bilesin ki seni senden hiçbir şey beklemeden sana her şeyini yine karşılıksız ayaklarına serecek biri var bu dünyada!
Yüce Rabbinin şahitliğinde içinde en ufak bir şeytani hırs ve düşünce taşımayan sadece sendeki yücelik ve içindeki güzelliğe gönül koymuş birisi.



Bu satırları yazdım ama hala nasıl bir halet-i ruhi yede yazdığımı; kelimelerle bir araya getirmem hala çok zor. Ki sana anlatayım...
Senden uzak kalmaya çalıştığım, yani en azından bunu denediğim doğru...
İste onu da en fazla bu kelimelerden, seni anlatan kelimelerden faydalanarak yapabiliyorum...
Onları senin o masum bakisin gibi resmederek, beni apansız bir anda aradığını düşleyerek gözlerine bakarak ama konuşmadan sadece bakarak
Daha çok şey anlatabileceğimi de bilerek becerebiliyorum...




Avuçlarına kondurduğum o şifalı buseyi simdi yanaklarına değil
O güzelim ve temiz alnına koy!
Evet değersin!
Aklına saçma sapan şeyler gelir insanın bazen duygulandığında. Ben tüm bunlara değer miyim diye? Değersin evet! Ondan peşin söyledim...
Aslında sadece iki kelimeyle söyleseydim hislerimi,
Adı aşk olurdu bunun... Ama o değil! Adı yok bunun olsa, olsa adı AŞK ÖTESİ!