Ata'sız Sözler - 5
İfade ettiği anlam ve mana itibariyle çarpık bir düşüncenin ürünü olduğu anlaşılan ve deyim, atasözü gibi kabullerle de kullanılagelen sözlerden birini daha izah etmeye çalışacağız.
'Merhametten maraz doğar' şeklinde ifade edilmiş olan bu söz, bilinçli bir şekilde üretilerek bu toplumun değerleri altüst edilmek istenmiştir.
İçinde yaşadığımız Türk İslam toplumunun sacayakları deyince akla gelecek dinamiklerden biri de merhamettir. Diğerleri de Adalet ve Dayanışma olsa gerek...
Merhametten doğsa doğsa; iyilik, güzellik ve huzur doğar. Asıl merhamet etmeyen ruhlar marazlıdır hastadır.
Öyle ki, merhamet etmeyen ebeveynin evladının ruh ve kafa sağlığının ideal olamayacağı, merhamet etmeyen toplumun bireylerinin perperişan olacağı, devletin merhamet etmemesinin ise zulümlere kapı aralayacağı, merhamet etmeyen güçlü ve zenginin toplumsal barış ve huzuru dinamitleyeceği, merhamet etmeyen evladın anne babasını huzur evlerine terk edeceği, kısaca merhamet etmeyen insanın merhamet göremeyeceği gayet açık ve kabildir.
Millet olarak merhametli ve yardımseverizdir. Dolayısıyla merhametten maraz doğar anlayışının bizim değerlerimizle, örfümüzle örtüşmediği görülmektedir.
Dünya arenasında onca zulmün, onca şiddetin, onca acımasızlığın, onca insafsızlığın, onca savaşın, gözyaşının ve akan kanın sebebinin merhametsizlik olduğunu söylememe bilmem gerek var mıdır. İşte, malum diktatörlerin, zalimlerin, tiranların kısaca despot yönetimlerin halkına yaptığı işkence ve zulümlere bir bakın... Kendi milletine, kendi öz evladına bunca zulmü reva gören bir zalimin başka milletten olanlara neler yapacağını varın siz düşünün... Eğer merhamet kültürü ile yoğrulmuş bir neslin evladı olsaydı bu zalimlikleri yapmaz ve halkına, savunmasız masumlara ciğersüz hadiseler yaşatmazdı.
Toplumdaki dayanışma ve yardımlaşma ruhunu baltalayan bir diğer söz ise, 'Besle kargayı oysun gözünü' olarak ifade bulan sözdür. Bu tür sözler mana itibariyle yanlış algılara sebep olmaktadır. Neden yapılacak bir yardımın insana aksi ile döneceği varsayılmıştır bilinmez. Oysa, 'iyilik yap denize at, balık bilmezse Halik bilir' denmek suretiyle, iyiliğin ve yardımlaşmanın teşvik edildiği, bu tür manası sakat sözlerle ise toplumun değerler hafızasının zehirlendiği görülmektedir. Neticede, yapılacak iyiliğin karşılıksız olması esastır. Yardım yapılan kişiden bir menfaat beklentisi içerisine girmek ise o işi ticaret yapar. Dolayısıyla iyilik yapılan kişilerden veya canlılardan bir karşılık beklenmeksizin tamamen Allah Rızası için yapılması durumunda niyetin güzelliğine göre hayatta karşılığı alınacaktır. Tabi ki, istisnalar kaideyi bozmaz kuralınca, yardım ve iyilikte bulunduğunuz birisi size karşılığında kötü bir davranışta bulunabilir ama bu kötülüğün ve tezat durumun sebebinin yapılan iyilik olmadığı kesindir. Kötülük teneffüs edenlerin er veya geç birilerine zararları dokunacaktır. Hatta aksine, yapılan iyiliklerin ve yardımların bir paratoner olarak gelecek kötülüklerin ve şerlerin önünü keseceği de vakidir.
'Merhametten maraz doğar' ve 'Besle kargayı oysun gözünü' gibi sözlerin, bu toplumun değerleri ile ters olduğunu ifade ettikten sonra, merhametsiz ve dayanışmanın olmadığı toplumların sosyal barışı ve huzuru temin etmesinin de mümkün olamayacağı bilinmelidir. Bilakis, huzur çağının yaşanması için merhamet ile adımların atılması ve davranışların şekillenmesi, neticesinde yardımlaşmanın ve iyilik müessesesinin kurumsallaştırılması gerekmektedir.
Unutmayalım ki, bir gün sap döner keser döner devran değişir bizimde bir yudum merhamete ve bir yardım eline ihtiyacımız olabilir. İnsanlık halidir yarın başımıza ne geleceği bilinmez. Bu düşünce ile hareket ederek, kalbimizin merhamet ile atmasını ve madden ve manen yardımlaşmayı da karakter haline getirmeyi kendimize şiar edinmemiz gerekmektedir.
Nisan, 2012.
Okuyup düşünen düşünüp değerlendiren "kafa"lara teşekkür ederim...ÖF