Ave Maria
Aşktan konuşalım mı?
Neden korktunuz?
Sizin sorununuz, cinselliği aşk olarak kodlayan bedevi zihninizin labirentlerinde. İçinden çıkamazsınız. Çıkacak altyapınız olsa zaten ben bu satırları yazmazdım.
Neden tabudur aşk? Çünkü bu kelime, bu coğrafyada, halihazırda, bu toplumun anadilinde değildir. Bir kelimenin gerçek anlamını ancak o toplumun anadilindeki yankısıyla hakkıyla duyumsarsınız.
Gençler bilmez, biz biliriz; hani gökçeğin dinozorları da değiliz, ama olsun, biz biliriz: sevişmek, aşk yapmak olarak kodlanmıştır bu toprağın genetiğinde. Sevmeyi bilmeyenler için sevişmek ayıptır, günahtır.
Sevdalılar için ise Şebiarus…
Sevdalılar ihanet etmez, ota boka değil; iki eli kanda, canı burnunda olsa dahi terk etmez.
Hani, Ramazan, bizim mahallenin Ramo’su neden berduş oldu, neden dayak yedi yıllarca? Kırkından sonra, neden çoluğun çocuğun, itin kopuğun maskarası oldu? Aşık olduğu ya da “aşk yaptığı” için mi?
Hayır! Kara “SEVDA”ya tutulduğu için.
Sevda temizdir.
Aşkı ise, ezik, zavallı ve sapık bedevi düşkünleri kirletmiştir.
Öyle kirletmişlerdir ki, sevdadan yoksun yığınlar, Allah aşkı deyip, cezbeye/aşka gelip “Allah-ü Ekber” nidalarıyla; karısına, kocasına, evlatlarına, anasına ve babasına ve hatta koşulsuz insan soyuna sevdayla vurgun, günümüz Adem’lerini, Havva’larını katletmiştir. Kurşuna dizmiş, gırtlak kesmiştir!
Ondandır, evlatlarımızın, kadınlarımızın ve hatta ağaçlarımızın canına kastetmeleri. Ondandır Atatürk Orman Çiftliği üzerinde, şeytanın dışkısı olan petrol ürünü plastik dinozorlar ile gövde gösterisi yapmaları. Ve hatta, alemi farikaları olan beton bina inşa edip peyzajına Amerikan bayrağı dikmeleri...
.
.
.
Ave Maria!
İstisnasız tüm dinliler iftira attı sana.
Dünyaya, evladına ve TANRIYA sevdalı
tüm dinlerce kutsal kabul edilen temiz kadın
Bir kez de ana dilimde “Ave Maria”:
Ey sevdanın en kutsalını öyküsünde taşıyan güzel kadın
selam olsun sana…
Çok güzel bir deneme okudum, kalemin dert görmesin sayın Zafer...
Çok güzeldi. Tebrik ederim kaleminizdeki duyguyu