Ayak izlerim

Yine gül mevsiminin dökülüp hazana uğradığı anda seyyah gözlerime düşen nemli yoncaların yeşilliği, harabe yurduma bereket getirdi. Saçlarımın kurumuş, bitap halidir yalnızlığım. Kâbus gibi gömüldükçe içime devran, kırıldığım zamanların hedefindeki mahpus aşklarımın azad olma ümidinden münezzeh oluşuna yas tutarım. Sevda damgası yemiş ayak izlerim, sebepsizce yol alırken kim bilir ne virajlar alacak. Belki bir köşe başında ihanet bıçağına yenik düşecek ya da platonik aşkların merkezinde şahsın adını sayıklayacak. Belki de umulmadık takırtılarla irkilen tik tak yürüyüşlerim ritim spazmı geçirirken soluksuz bir gökkuşağı oluşturacak sıcak yağışlarım.

Tutkuyla sevmenin korkutucu ihtişamına gölge olmaktan ziyade, ihtişamın korkutuculuğunda rol almak isteyen gençliğim, gül bahçesinde bir bülbülün start verilmiş ıslığı ile güle koşacak. Ne hayaller kuruyor bu akıl dünyam, sebepsizce bir güzeli yargılar gibi. Vicdan hâkimi olan kalbimin ağlayışlarında, titrek ruhum silkinirken ne soyut cümleler bırakacak. Her birine bin bir cenaze namazı kılınsa dahi mezarsız bir devrin soykırımına maruz kalacaklar. Yaşımla yaştaş ömrüm, aşk semerini yükledi henüz bu dayanıksız sevda ayaklarına. Yan basınca sızlıyor ayağımda sevdanın hassas noktası. Burkulur gibi olunca tüm sinirleri ayağımın, sevda nöbetine tutuluyor.Çizerken gençliğim kalp,ok düşürmeyi unuttu çoktan.Sonra sevgilinin baş harfini ipekten işlemeyi kumaşlara..Unuttu bir beyaz sayfada ona yer vermeyi. Şiir tutturma adına, aşkı toza buladı sevmelerimdeki hızlıca geçen seneler.

Buğday renginde saçlarımın, yeşil gözlerimde hayat buluşuna mı sevineyim yoksa hayatın bende büyüttüğü çocuksu ruhumun haline mi ağlayayım. Ben bir gencin tükenişini yazsaydım beyaz kâğıtlara, sevdiğinin dudaklarından alırdım mürekkebini. Âşık oldum deseydi bana genç, maşukunun kalbinde resmederdim resmini. Kayıtsız kalınışlardır aşkları uçuruma sürükleyen. Belki bir düelloda barutsuz sevdalar ile adım atan akıbeti belli sevgili gibi çizecektim sürükleneni.


Yine de ben bir gencim, seyyah gözlerime düşen nemli yoncaların yeşilliği, harabe yurduma bereket getirdi.

09 Haziran 2010 2-3 dakika 1 denemesi var.
Yorumlar