Ayrılıklara
Bugünü hatırlatan bir takvim yaprağı düştü kitaplarımın arasından. Bilirsin kahvemi yudumlayıp köşeye çekilirim. Güneşin batışına hayran, hayran batırırdım o günü huzurla sonra ezan sesiyle huzura varır, dualarımda adını zikrederdim. Hatırlıyor musun bilmiyorum ama yağmurun başkentinde ömre ömür katarken seninle, sırılsıklam bir çardağın içinde karşılaştık. Toprak kokusuyla başladı her şey. Sana bağlanınca çocuklar gibi düşüp dizlerim kanamaz sandım. Bambaşka bir adam, hayalleri iki kişilik,umutları vs.vs değişmiştim işte.Adına oropa, diyebilirim. En sevdiğim deniz kokularını içime çekip çaylar demledim, kahkahalar attım, penceremde büyüttüğüm begonvillere adını koydum üstelik.. Bahara kış gibi sımsıkı sarıldım. Yalnızlığıma o kadar iyi gelmiştin ki. Bütün hikayelerin yalnızlık yanına rast geldim sonralarda..
Kimse kimsenin hiç bir şeyi olamazmış, bir hikayenin ,filmin, ne bileyim sonunda hep yalnızlık buluşur ya hani o tarafta oradayım şimdilerde...Alışacağım, bir kaç anı hatırlayacağım aklıma bile gelmezken bugün, bu saatte seni yazıyorum affet. Oysa öldürüyor ya hani her insan sevdiğini, ben yaşattığımı fark ettim, sende olmasam bile..
Yağmura rastladım üstelik şimdi, yine toprak kokuyor dışarıda, hatıralar değil de aşk acıtıyor anladım.. Ferda Anıl Yarkın'ının dediği gibi üzülme...şarkısıyla veda ediyorum, bir sana kıyamadan...
Unutmadan, Ayrılıklara..
Kutlarım Osman Bey, kaleminize sağlık
Her veda zordur ama giden mi kalan için mi bilinmez Kutlarım Osman bey
Hüzün, aşkın zor tarafı da bu olsa gerek. Yürekleri titriyor, titretiyorlar o arkalarına bile bakmadan çekip gidenler işte. Unutmak zaten aşk kitabının hiç bir cildinde, hiç bir sayfasında yok. Güzel bir yazı daha da uzun olabilirdi kutlarım Osman hemşerimi yürekten...