Babama Mektuplar - 1

Uyursam sabah olur diye korkuyorum. O yüzden daha uyumadım baba. Artık sabah olsun istemiyorum. Güneş doğmasın. Neden hep gece olarak kalamaz ki vakit? Neden ben uyuyunca hep sabah oluyor.
Biliyorum... Güneş doğmak için benim uyumamı bekliyor. Nereden mi biliyorum? Biliyorum çünkü ben hep geceyi bekliyorum bir yere gitmesin diye. Ve ben beklerken hiç sabah olmuyor. Ama ben uyuyakalıyorum ve uyandığımda güneş doğmuş oluyor hep. Neden güneş doğmak için benim uyumamı bekliyor baba? Ya da ben geceyi beklerken neden hep uyuyakalıyorum?
Baba. Bugün uyumayacağım. Evet, çok uykum geldi ama uyumayacağım. Çünkü yarın olmasını istemiyorum. Neden hep yarın oluyor ki? Bak dünde geçti zaman. Dünde bekledim geceyi ama ben uyuyunca gitti. Neden gece ben uyur uyumaz gidiyor ki? Dün de zaman geçti. Biliyorum ben birazdan uyuya kalacağım ve yarın olacak. Zaman geçecek yine. Aslında artık farkediyorum. Şimdi de zaman geçiyor. Galiba yavaş yavaş yarın oluyor. Galiba yavaş yavaş yaşlanıyorum.
Baba, galiba yavaş yavaş ben de yalnızlaşıyorum. Peki ama neden?! Sonunda yalnızlık varsa insanın çevresinde neden bu kadar çok kişi oluyor ki. Yalnız kalmak istediğinde bile sıyrılamıyordum kimseden. Şimdi ise kocaman odada yapayalnız oturuyor ve bunları yazıyorum. Bir sürü koltuk var. Ama ben yalnızca birine oturuyorum. Neden her şey bu kadar kalabalık? Ya da madem öyle ben neden şimdi bu kadar yalnızım?
Bence hayatın aslı yalnızlık baba. Bence insan hep yalnız olmalı. Öyle olmasa mezarlar da tek kişilik olmazdı baba. Kocaman bir çukura yapayalnız bırakılmazdı insan beyaz örtüsüyle birlikte. Ölünce yalnız olmak zorundayız madem, neden hayat bu kadar kalabalık baba.
Baba, ben kalabalık istemiyorum. Ben yalnız da olmak istemiyorum. Sen gel yalnızca...

09 Aralık 2011 1-2 dakika 4 denemesi var.
Yorumlar