Bana Şimdi Geceler Haram

"Aynı evrende yaşamamalı cellatlar ve çocuklar
Ya ölmeli cellatlar ya da hiç doğmamalı çocuklar"



Che Guevara








Kaç gecedir kimliği bilinmeyen bir sızı var içimde, uyumak bana haram... Rüyalarıma giriyorsun küçük kız. Sanal ortamda paylaşılan güleç yüzünle değil, tasavvur edemediğim, kanımı donduran, korku filmini andıran bir sahneyle... Ellerini bağlıyor biri sonra o küçük ayaklarını... 'Çığlık atmasını öğretin çocuklarınıza'diyenleri gülünç duruma düşürecek bir tablo var karşımda... Minik cüsse nasıl yetsin, ansızın ağzını kapatan Azrail'in gücüne? Ama siz yine de çığlık atmasını öğretin çocuklarınıza, mümkünse her gün alıştırmalar yapın(!) Zihni köreltmek konusunda birilerinin üzerine tanımıyorum...




Evet, rüyalarıma giriyorsun küçük kız. Karabasanlar çullanıyor üzerime, nefessiz kalıyorum. Bir ara pencereye çeviriyorum gözlerimi. Aralanan perdeden ayın şavkı vuruyor yüzüme, irkiliyorum. Bu sahte aydınlıktan iğreniyorum çünkü. Herkesin kendi derdine düştüğü bir dünyadan, egosunu bir türlü tatmin edemeyen her türlü canlıdan, kalplerini kemirip kendilerini kefenleyen ayaklı cenazelerden nefret ediyorum. Sonra bıçak darbeleriyle irkiliyorum. Sana saplanan her bıçak darbesi benim kalbimi delip geçiyor, ha durdu ha duracak, ölümü bekliyorum, o fotoğrafa takılıyor zihnim. Ağzında sakızla, sen gülüyorsun.





Küllerinden doğmuyor hiçbir 'insanlık' yeniden, mitolojide kalıyor umut denen. Şah damarından göğün göğsüne asılıyor vicdan. Tutmaya çalıştıkça dipsiz uçurumlarda savruluyoruz ömür boyu. Çok isterdim umutlu bir dünya vaat etmeyi, 'güzel günler göreceğiz, güneşli günler' demeyi ama olmuyor be çocuk, gitgide çölleşiyor yüreğim, su serpmiyor hiçbir söz, hiçbir bakış masum değil. Ellerini tutmak istiyorum, bakışlarında tekrar bulmayı umudu, masum hayallerine gökkuşağı çizmek istiyorum, gün ışığı süzülüyor penceremden. Kanlı ellere teslim olmayı bekleyen bir gün daha doğuyor, ben korkuyorum.





Yaşadıkça beziyor bazen insan hatta duydukça, okudukça ve gördükçe umutsuzluğu. Ne zaman ağlayan bir çocuk görsem kara kış geliyor yüreğime, üşüyorum. Oluk oluk yağmur boşalıyor ellerime, geçmişime karlar yağıyor, yalın ayak dolaşırken mazinin patikalarında, saçaklanıyor kirpiklerim, donuyorum... Ne zaman seni görsem ya da senin gibi kefenlenmiş minik bedenleri, hayallerim dağılıyor dört bir yana. Gözü dönmüş dilenciler topluyor hepsini, heybemdeki tüm melekleri azat ediyorum sonsuzluğa. Bir tek sizi saklıyorum gönlümdeki sandıkta, gözleri aydınlık, bana 'insan' olduğumu hatırlatan tertemiz çocukları...






Ben eskiden lanet okumayı bilmezdim, Allah'ın verdiği canı bir tek O alır derdim. Ama şimdi sana ve senin gibi masumlara işkence çektiren, tecavüz eden, öldüren canilerin bu dünyada yaşamalarını, güneşi daha fazla kirletmelerini istemiyorum. Aldıkları her nefes toplumun akciğerlerini lekelerken solunum yetmezliğinden ölüyor duygular. Asılsın bu zalimler, çocukları katleden insan siluetindeki canavarlar için doğmasın güneş, doğmasın...





İçimde bir kız çocuğu var ağlayan ve artık bana bu dünyada geceler haram...

02 Mayıs 2014 2-3 dakika 26 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar (1)
  • 10 yıl önce

    Baştan ayağa hüzün dolu bir yazı ve yüreği titreyerek okuyor insan. Dünyanın her tarafında çocuk istismarı yaşanıyor ve ne kadar acıdır ki ülkemizde de fazlası ile mevcut. Caydırıcı cezalar olmadığı müddetçe azaltmak ve önüne geçmek de zor. O yüreği yanan ana ve babaları anlamaya çalışmayın ateş düştüğü yeri yakıyor bunu yapanların elli kere asılmasını isteseler yine de yürekleri sekineye kavuşmaz....😅😅😅