Bardağın Yarısı Dolumu Yoksa Boş mu ?
Göreceli ve kişiden kişiye göre değişen bir kavram bazen olayın durumuna göre veya zamanın şartlarına göre veya o andaki ihtiyaçlara göre değişir çok önceden kötü olan zamanla iyi olabileceği gibi tam terside mümkündür çünkü insanlar büyüdükçe tecrübe edindikçe düşüncelerde gelişir ve değişir hulasa iyimser olayların hep iyi yönlerini güzel yönlerini görmek ister ve görür herşeye pozitif olarak yaklaşır bardağın yarısı doludur der Hani vardırya poliyanacılık her kötü olaydan iyi bir sonuç çıkarmak bu yol da doğru bir yol değil,bu düpedüz sorunlardan kaçmaktır yeri geldiğinde insan hakkını arayabilmeli tabi etik kurallar içinde, tam bunun terside kötümser herşeyi kötüye yoran herşeyde bir kusur arayan kişide bardağın yarısını boş der,bir de zevkler ve renkler kişiden kişiye değişir diye bir kavram var tabi bu da ayrı bir tartışma konusu öznellikten çıkıpta biraz nesnel olarak düşünürsek farklı bir perspektiften farklı bir açıdan olaya yaklaşırsak nasılki matematik ve fen gibi ilimlerde sonuca giden bir çok yol vardır yöntem birbirinden farklıdır ama sonuç hiç değişmez hep aynıdır.demek oluyorki 3.bir açı daha var pozitif bir ifadeyle bardağa baktığımızda bardağın yarısı dolu yarısı boş diyebiliriz tabi bu gerçekçiliktir aslında olması gereken de budur çok sevdiğiniz değer verdiğiniz akrabanız olsun yada dostunuz olsun eğer suçlu ise körü körüne onu savunmak erdemli değildir ona yanlışını söyleyebilmeliyiz boşuna mı derler dost acı söyler veyahut sevmediğiniz bir kişi bile olsa eğer davasında haklıysa ona saygı duymamız icap etmez mi eğer biz bu yanlışları hep savunursak doğruda nasıl buluşacağız.çünkü herkesin doğrusu kendine hal böyle olunca herkes menfaati ölçüsünde olayları değerlendirir.herşeyi bir tarafa bırakıp kendimizi başkasının yerine koyup vicdanımızı hakim kılıp öyle kendimize çeki düzen vermeliyiz ve kişisel düşünceme göre sonuç olarak
BARDAĞIN YARISI DOLU DİĞER YARISIDA BOŞTUR.