Bayram Gelmiş Neyime
'Bayram gelmiş; neyime?' derler ya dertli insanlar... Yine de güzeldir bayramlar. Her şeye rağmen mi? Evet! Güzeldir.
Yukarıdaki girişi bayram yazısı yazmaya niyetlenerek yapmıştım. Ancak üst üste o kadar acı yaşadık ki bir türlü elim varmıyor devamını getirmeye. Tekrar bahsetmeyeceğim. Ama bu yazdıklarım biraz hatırlatsın istedim. Bayramı buruk kutlayacak ülkem. Kayıplarına ağlarken analar, babalar... Babasız kalan evlatlar... Yine de sevinç büyütebilecek miyiz içimizde? Sevinç olmasa da umut büyütebiliriz. Daha özgür, kardeşçe yaşanan bir dünyanın, dünyada cennetin özlemiyle yeşerteceğimiz bir umut... Bayram sabahı yüzümüze iliştirdiğimiz sevinci, dışarı çıktığımızda çöp toplayan çocuğun gözlerinde arayacak mıyız? Gidip başını okşayıp halini, hatırını soracak mıyız? Elinden tutup sıcak bir çorba içirecek miyiz? Onun gözlerinde de o sevinci yakalamadan sevinç neye yarayacak? Bayramlar dayanışmanın sembolü olmadıktan sonra ve bunun tüm yıla yayacak güce sahip olamadıktan sonra... Ama olacak. İnanmalıyız buna. İşte o yüzden bu bayramı güzel bir hayatı inşa etmek için bir milat olarak görmeli...
Peki, N.Ç.'nin daha 13 yaşındayken tecavüze uğramasının ardından, kendi rızasıyla ilişkiye girdiği kararını verenlerden hesap soracak mıyız? 13 yaşındaki kız çocuğunun bir cinsel ilişkiye kendi rızasıyla girebileceğine inanan yüksek yargının bu kızcağızın gelecekteki kadınlığının idam kararını verişini nasıl unutacağız? Bayramın birinci günü Taksim'de bu saçma karara tepki için yürüyüş düzenlendi. Bayramlar dayanışmak içindir. İşte o yüzden Taksim'deki yürüyüşün zamanlaması iyi... Gelecek nesillerin daha düzgün bir hayat yaşaması için o adımları atmak gerekli... Tecavüzcüleri aklayan yargıya nasıl adil olunacağını öğretme vakti. Bayram işte bunu sağladığımızda kutlanmaya değer olmayacak mı? Yarın çocuklarımızın yüzüne işte bu şekilde gururla bakacağız.
Acının değil sevincin yeşerdiği, Ölümün değil yaşamın tarafında olmanın coşkusunun yaşanacağı nice bayramlar geçirmemiz dileğiyle...
Kafasının içinde olması gereken beyninin, kemerinin altından yukarıya çıkamayan, azmış, asosyal, abazan, insanlıktan yoksun, moral değerlerinden yoksun, hak-hukuk kavramlarından habersiz, tatminsiz ve de kişiliksiz kişilerin, kendilerine göre güçsüz olana yaptığı en büyük işkencedir tecavüz.
Bir insanın diğer bir insan üstünde uyguladığı en büyük şiddettir. Bu bir bakıma o kişinin kurbanı üzerinde kurduğu iktidardır.En kötüsü ise tecavüz kadınları baskı altına alma, korkutma yöntemi olarak kullanılmaktadır. Açığa çıkanların yanında, üstü kapanan o kadar acı olaylar yaşanıyor ki ülkemizde, insan insanlığından utanıyor. Bir çoğuda ailesinden korktuğu için açığa çıkaramıyor, anlatamıyor Kan dökülmesin diye, kelepçe takıyor diline,yüzüne,eline,kalbine. Oysa izleri asla silinmeyecek bir derinlikte (yüreklerde) hep kalacak, ömür boyu boyunlarına karabasan gibi çökeceği de bir gerçek...
KADINA DİŞİLİKTEN ÖNCE KİŞİLİK LAZIM, TOPLUMUN ÖNCE BU GERÇEĞİ KABULLENMESİ LAZIM. HEPİMİZİN DE BİLDİĞİ GİBİ SAPTIRILMIŞ DİNLERDE KADININ ADI YOK. Kadın cinsel obje olarak görülür, kadın mal, meta, ikinci sınıf vatandaş, kadını etinden ve sütünden yararlanmak, kadını tepeden tırnağa kapatmak, özgürlüğünü yasaklamak var.... DOKUNULMAZLIKLARA DOKUNMAK GEREK BAZEN, BAZI TABULARI YIKMAK GEREK, HUZUR VE TEMİZ YAŞAM İÇİN... İNSAN HAKLARI İÇİN. İSLAM ALEMİNİN EN DEMOKRATİK ÜLKESİNDE --hala töre cinayetleri gerçekleşiyorsa, --kadınlar birer cinsel obje olarak görülüyorsa, saçı uzun aklı kısa tabiriyle alçaltılıyorsa, --inanç sisteminin vazgeçilmezi, haremlik selamlık hala uygulanıyorsa, --eşitsizliğin en acı örneği, erkek eğemen kültürü, ezici çoğunluğu teşkil ediyorsa, --hala kılık kıyafetle düzen yapılmaya kalkınıyorsa, --kadının bir tel sacından kıyametler kopuyorsa, bu ülkenin ne kadar demokratik bir ülke olduğu ortadadır,
Saygılar, selamlar İyi bayramlar
Müsade Hanım yorumunuz için teşekkürler. her kelimesine katılıyorum. Sevgilerimle, iyi bayramlar...
Hüzün dolu olaylar bayram coşkusunu bir nebze gölgelesede, yine de ateş düştüğü yeri yakıyor. Askerlerimizin şehit olmasıi ardından gelen deprem felaketi ve hazin NÇ olayı yüreklerimizde bayram kutlamalarımızı buruk hale getirmiştir. Ne diyelim bu tür olaylar bir daha yaşanmasın en büyük dileğimiz. Güzel toplumsal yanı ağır basan bir deneme olmuş kutlarım Doğan bey...👍
Teşekkürler Ahmet Bey...