Bayramsız Bayramlarımız
İşte bir başka şehirde yine yanlız bir bayram akşamı. Ne bir bayram telaşı var nede heyecanı .Sahi yarın bayram mı?.
Nerede o cocukluğumun bayramları.bizler mi değiştik yoksa bayramlar mı .
Biz gibi birbirimize benzerdi bayramlarımızda.
Büyükler için gunler öncesinden başlardı bayram telaşı anneler için yapılacak alış veriş temizlik yemek ve tatlıların,Babalar içinse tüm bu masraflar için gerekli olan paranın teminiyle başlardı hazırlıklar. Ve en zor olan kısmı da buydu sanırım .Şimdi ki gibi tatil plan ve harcamaları için yapılmazdı hesaplar daha mütevazi daha küçük ancak daha anlamlı hesaplardı....
Ve bayram gunu gulen cocuk gözlerinde tüm bu sıkıntılar unutulurdu.
Arkadaş ve akrabalarımız için kartpostallar özenle secilirdi.Postacı amcalarımız vardı hemen hemen her evde kimin yasadıgını bilecek kadar bizden. Çoğu okunmadan silinen elektoronik mesajlar yoktu.Ah !ne kadar sihirli gelirdi zarflardan cıkan mektup ve kartpostallar defalarca okunup özenle saklanılırdı.
Bayramın en keyifli kısmını her zaman ki gibi cocuklar cıkarırdı.Gunler oncesinden nasıl kıyafet istediklerine dair tarifler ,anlamsız iddalaşmalarJ .Ama sonunda ailelerin sectiklerine razı olunurdu.
Bayramda kaç para toplayabileceğine dair hesaplar.Bir önceki bayramla kıyaslamalar .Ve hayellerindeki oyuncak veya bebekler e yaklaşıyor olmanın heyecanı mutluluğu .:)
Yakın olmamıza rağmen bayramdan bir iki gun öncesinde babaannemlere giderdik. Bizle birlikte tüm halalar amcalar kuzenler.. Evde adım atacak yer kalmazdı.Ah ! ne kadar sabırlı ve calışkan kadınlar...En ufak bir hoşnutsuzluk göstermezdiler..Hiç yorulmazlar mıydı kii...
Bayram yemeği mutlaka tüm ailece yenilirdi.Asla bir mazeret söz konusu değildi.Bir bayram yemeğine katılmamak ciddi kırgınlıklara yol açardı.Buna titizlikle dikkat edilirdi .Şimdilerde misafir gelmesini bile istemiyoruz.
Yemek sonrası bayramlaşma başlardı öpülen her el hayalinizdeki oyuncağa bir adım yaklaşmak demekti.:)
Evimize en uzak mesafedi ki komşular ve akrabalar dahi tarafımızdan unutulmazdı.:)
Ara ara topladığımız harçlıkları çıkarıp sayar arkadaşlarla kim ne kadar toplamış diye de bedelleşirdikJ
Hiç unutmam bir bayram şimdilerde adı yüksel market olan o zaman Ahmet bakkalda gördüğümüz bir gelinlikli bebek için tüm paramızı çekilişe vermiş son paramızda ancak bir arab bebek kazanmıştık kardeşimle..nasıl da sevinmiştikJ
Bir eğlencemizde evleri izleyip en çok hangi evde misafir varsa zillerine basıp görünmeden saklanmaktı.Kapı açılıp kimseyi göremeyen ev sahibi yerine oturur oturmaz yine zilleri çalardık çocukluk işte..:)ne kadar eğlenceli gelirdi bize....Yıldız hala,Gülizar yenge,Semra abla yine çalabilsem zillerinizi inanın bu defa saklanmazdım.Ama yoksunuz...Yokum...
Artık zillerimiz çalınmıyor ;kartpostallar çoktan unutuldu ipekli mendiler arasındaki harçlık ve şekerler
bayram akşamı ellerimize yakılan kınalar renk renk kurdelalar ve daha bir sürü şey..
Bayramlarımızı mı unuttuk yoksa kendimizi mi ?
İstanbuldan yalnız bayramsız bir bayram sabahından sesleniyorum.. Hayırlı bayramlar...
05.30 / 09.09.2010