Bazı Bazen Yani İşte

...mısır yiyorum iki haftadır. Takıntı durumunu aldı. Bol acılı. Sarımsak soslu, acı biber, karabiber, kırmızı pul biber, tuz yani olsa yeşil biber, cin biberi sosu filan kattıracağım içine. Neden? Bu da sorulur mu? Acıyı daha çok tatmak ve sevmek için elbette. Ne var yani, biraz da ben yoğrulayım çiğ köfte misali acıyla...

Bu yıl çok ölüm yaşadım. Yani her Allah'ın günü yaşadıklarım yetmezmiş gibi bir de yakınımda burnumun dibinde ki ölümleri yaşadıkça bazı kişilerin de ister istemez canını yakabiliyorum ya da sıkıyorum her neyse.

Bu sıralar deli gibi yazmam bunlardan da olabilir. Dağıtmak için.

Oğlumun kitap okuma alışkanlığı tuttu. Pek olası görünmese bile bu durumunu destekliyorum. "Suç ve Ceza'yı" okumaya başladı. Bana sordu. Bir şey demedim. Oku bitir sonra düşüncelerimizi karşılaştırırız dedim. Memnun oldu ya da öyle göründü. Ne yapayım hazırcı olmasın..

Bu arada yazdıklarımı şiir filan zanneden kişilerden bir tanesi, sayfasına aldığı şiirlerimin tek sözcüğünde; mesela "keyifsiz" yerine ilginç bir şekilde "aaaaifsiz" yazıyor. Bilerek ve dikkat çekmek istiyorsa başka kapıya diyebilirim. Enteresan. Bir ara; şu anlarda çok meşgul olduğum için, sonra ilgilenirim her kimse. Ya da saygısızlığıyla başbaşa bırakabilirim.

Artık haberleride dinlemiyorum. Asabım mı bozuluyor? Hayır! İnsanları ağlar zırlar veya savaş alanlarına dönmüş meydanlarda telaşlı ürkek kaçar ve kanlı vaziyette görünce silah ve savaş karşıtlığımda kendime daha çok hak vermeye başladığıma memnun oldum. Her zaman dediğim gibi; Yaşasın Kardeşlik ve Barış.

Ben istediğim kadar yırtınsam da, umudum yok. Yani bu konuda. Söz söyleyenler ve susanlar var.

İyi. Göbüşüm iniyor. Kararlar aldım. Mutfakta kahve içerken ve oturduğum yerden ay ışığını seyrederken. Artık Mısır'ı sokmalıyım hayatıma, artık Koşma'yı Atlar gibi ve bir de Yazma'yı diyeceğim ama söz vermeyeyim bu konuda her an bırakabilirim de. Halbuki ayran gönüllü olmasam offf be kimbilir neler neler dökülür benden. Yok ya yazarken bile sıkılıyorum. Ölüm yaşadım
bu yıl çok ölüm.

Fazla kalmayayım ve en iyisi şunu düşünmeliyim; yarın sabaha inşallah Deli Emin dükkanının kepenklerini sessiz açar ve inşallah sela okunmaz uzun bir zaman... Rahat bir sonbahar'ı çok mu gördünüz yaşamama? Yahu bırakın biraz yağmur biraz sonbahar biraz hüzün belki ilham perilerim gelir...

Bırakın yaşayayım. Zaten ilk işim de ilk sağnakla beraber yağmak olacak şehire. Belki şehrin temizlenmesine yardımcı olurum değil mi? Yeni sloganım da şu olacak; En iyi insan, insanca ve kardeşlikle yaşayan insandır. Ölüm mü? Düşünme bile. At çöpe içindekileri. Şeytan'a uyma. Sevgi sevgi sonunda...
12 Kasım 2009 2-3 dakika 181 denemesi var.
Beğenenler (1)
Yorumlar