Belki

Kabullenişimdendir belki de bu ruh hali, çivinin çiviyi sökmeyeceğini...Ve ya reddedişimden, teslim olmak isterken yüreğimin isyan edişinden artık ne olacağını bilirken, bilinmişliği görmeyişim mi mutsuzluğun açılımı? Aklımdan gitsen bile hep söylendiği gibi bir ömür senin ayak izlerinin gönlümde olacağı...

Neyin sancısı bu, yokluğunun mu yoksa varlığımı hiç bilmeyişinin mi? Uzun zamanda oluşan benin, kısa sürede sen olduğunu görmek hemde senden habersiz.

Çok acı olan...

Bir dünya kurmuştum ikimize pembe panjurlu bir ev, iki çocuk; biri kız, biri oğlan diye başlayan cümleler kadar buruk, yine bu cümleler kadar yarım hayaller, tek taraflı kurulan neden biri yok hesap sorabileceğim? Senin hayallerini de yarım bırakanlar değil mi biz olmaya engel...Ya da kader diyerek ertelemek gerekiyor geç kalınmışlığı! Oysa ne çok kendimi bulmuştum şiirin de, sazında, sözünde...

Ve hiçbirinde olmayışımın, olmayacağımın gerçeğini bile bile umut etmiştim sadece, belki demiştim ama; belkilerin de bittiği yerdeyim şimdi.

Nereye gideceğini,kime ne diyeceğini bilmeyen ben, artık zamanın da şifasına inanmıyorum. Vazgeçiyorum diyebilmeyi çok isterken hala yüreğimin asiliğini, belki dediğini hissediyorum.

01 Ekim 2010 1-2 dakika 3 denemesi var.
Yorumlar