Ben her gece yazarım
Her gece otururum şu koca masanın başına. Bir kağıt bir de kalem yeter bana... girerim kendi dünyama.. Yalnızca bana ait koskoca bir dünya...
Karalamaya başlarım önceleri. Bazen harfler bazen şekiller bazense rakamlar dökülür kalemimden. Benim en çok hoşuma gidense kelimeler cümleler... Gözüme takılan ilk yerden bir kapı açarım. Kalemimi koyarım anahtarın gözüne; tek bir kelime ile girerim sihirli evrenime. Bu dünyadan yanıma aldığım birkaç şey vardır: kalemim, kâğıdım ve sigaram. Sadece bunlar hatırlatır bana mafasız dünyayı. Kelimeler düştükçe kalemimden ve her defasında canı yandıkça kâğıdın biraz daha derinlere yürürüm. Prangalardan biraz daha uzaklaşırım her nefes dumanda. Benim için hayatın en elzem eylemidir bu. Dağ bayır dinlemem koşarım... Gece gündüz demem girer çıkarım... Müziğini dinlerim rüzgârın, yalnızlıkla konuşurum. Korkuyu kaçırır, sevinci alırım aynıma. Kadersizliği burada bırakır, şansımı ve umutlarımı koyarım çantama... Uzun yolculuklarımın azığı hep gülüşlerim olur... Paylaşırım evrenimle hayallerimi orada gerçek olur ilk kez arzularım. Görmediğim dostlarla konuşur, kalemimden harfler takarım boyunlarına... Tertemiz dereden alırım umudumu, en güçlü güvercine veririm barışı. Papatyalar toplar, türküler söyleyerek gezerim yaylaları... Yüzyıllık çınardan dinlerim hayatı. En güzel ezgisini söyler bülbül, en kıymetli balı yapar arı...
Gözüm takılır yemyeşil çayırlardaki tek sarı yaprağa. Başlar kalemimden kan damlamaya... İşte o zaman sen gelirdin aklıma; aşkım sevdam gelir. Büyük bit türbülânsla dönerim bu dünyaya. Aklımdan geçenlere kalemim yetişmez olur. Kelimeler kifayetsiz düşmelerine ağıt yakar. Gözlerimden yaşlar boşalır. Sen yoksun ya yanımda bir de yüreğim burkulur.
Gözümün önünden geçer birlikte geçirdiğimiz günler... Deniz ve mehtap... Şarkılarım ve kahkahalarımız... Her bir saniye bir defa yaralar beni. Kanasa da yüreğim tutar, sımsıkı tutar acımasız gülü... Binlerce defa daha düşünürüm o üç gece üç gündüzü. Bekleyişlerimi ve kavuşmalarımızı... Döndüm ya bu dünyaya sihri bozulur kalemimin öfkeyle bakar kâğıt bana. Daha yavaş acır canı, kör bıçakla kesilmek zoruna gider. Sorular gelir aklıma ?Benim cennetime ne zaman gireceksin??, ?Ne zaman benim yarımı tamamlayacaksın?? ve daha yüzlercesi...
Artık birlikte açmak istiyorum kapıları, birlikte gezmek istiyorum çayırlarını, kır çiçeklerinden taçlar yapalım istiyorum. Çok şey istiyorum değil mi? Biliyorum...