Ben İçeri Düştüğümden Beri.

Dün gece, NTV kanalındaki "Haydi Gel Bizimle Ol"isimli programda ünlü besteci Fazıl Say, yine kendi bestesi olan Nazım Hikmet Oratoryosundan bir bölümü piyano ile çalarken, ünlü tiyatro sanatçılarımızdan, Genco Erkal'da şairin "Ben İçeri Düştüğümden Beri" isimli şiirini seslendirdi.
Allahım, bir şiir böylesine olağanüstü seslendirilebilir mi?
Say'ın müziğinin sihirli nağmeleri arasında,hüzünlü ve kırık bir hayatı anlatan sözcükler, etkileyici bir sesle canlanıp bir bir ortaya dökülmüşlerdi ki, o anda odaya giren oğlum sordu.
Anne neden ağlıyorsun?

Ben İçeri Düştüğümden Beri

Ben içeri düştüğümden beri güneşin etrafında on kere döndü dünya
Ona sorarsanız: 'Lafı bile edilemez, mikroskopik bi zaman...'
Bana sorarsanız: ?On senesi ömrümün...'
Bir kurşun kallemim vardı, ben içeri düştüğüm sene
Bir haftada yaza yaza tükeniverdi
Ona sorarsanız: 'Bütün bi hayat...'
Bana sorarsanız: ?Adam sende bi hafta...'
Katillikten yatan Osman; ben içeri düştüğümden beri
Yedibuçuğu doldurup çıktı.
Dolaştı dışarda bi vakit,
Sonra kaçakçılıktan tekrar düştü içeri, altı ayı doldurup çıktı tekrar.
Dün mektubu geldi; evlenmiş, bi çocuğu olacakmış baharda...

Şimdi on yaşına bastı, ben içeri düştüğüm sene ana rahmine düşen çocuklar.
Ve o yılın titrek, uzun bacaklı tayları,
Rahat, geniş sağrılı birer kısrak oldu çoktan.
Fakat zeytin fidanları hala fidan, hala çocuktur.

Yeni meydanlar açılmış uzaktaki şehrimde, ben içeri düştüğümden beri...
Ve bizim hane halkı, bilmediğim bir sokakta, görmediğim bi evde oturuyor .....
................................................................................diye devam ediyor.

20 Mart 2009 1-2 dakika 138 denemesi var.
Yorumlar