Bence Yazmak&#59;

Satırlarmı, mısralarmı diye düşünürken. Uzayıp giden cümlemin satırlara sebep olduğunu görünce, farkında olmadan yaptığım seçimimin farkındalığında;




Anlatmanın
Kısacık mısralardan kayıp
Uzun satırlara
Ve sonuçsuz
Yol aldırdığına




Vakıf oluyorum bunların hepsine, aslında yazarken. Dökülüp içimden duyguların, noktalar kümesinden şekillere, harflere ve de nihayetinde manalara döndüğüne.




Akıp gidiyor duygularım
Kanatlarına asıldığım Anka?nın ardından
Anka?dan çaldığım bir tüyün ucunda
Yayılıyor semaya hayallerim




Ve hep böyle olmalı yazmak kendince bir imkansızlığa sarılmalı sıkıca, aniden bırakmayı bekleyerek. Ve de hep yazan âşık olmalı yazdıklarına. En başta kendisi hayran olmalı son noktasını bulabildiğine ve sonraki okuduğunda ne de kötü yazmışım demeli kocaman egosuyla.




Zaman akarken
Bir an sonrasına.
Saniyenin besmelesinde
Yelkovanın dualarıyla
Geç kalmamak için.


Şımarırsa
Vazgeçer saniye ve durur zaman




Durduğunda başlar tüm hikâyeler zamanın sonsuzluğunda hayat bulur ve içeriğindeki hayranlıklara sebep imkânsızlık da oradan gelir. Ve şimdi görüyorum da bu zamansız mekânda yani edebiyatta seçilmiyor yazının şekli ve bazen de tamamlıyor birbirini bir kaçı sarmaş dolaş.




Yelkovanın en güçlü nefesiyle
Ağır, geç kalmış bir adım daha
Saniyenin o ince kupkuru dalından
Hayat devam eder kaldığı hatıradan






Mustafa Akkoç

03 Ağustos 2008 1-2 dakika 21 denemesi var.
Yorumlar