Bencillik Ateşten Gömlek...

Bencillik ateşten bir gömlektir. Bir psikoloğun yazısında ?Narsistik kişilik bozukluğu, kendini mükemmel görmek, başkalarını düşünmemek ve başkaları tarafından yargılanmaya aşırı hassasiyet olarak tanımlanabilir. Sadece kendini düşünmek ve davranışlarının başkalarına olan etkisini umursamamak bu kişilerin en temel özellikleridir.? yazar. Sadece bu kadar değil elbet, özü bu diye düşünüyorum. Bir psikiyatristte ?narsistik kişilerin daha çabuk depresyona girdikleri? ni bir yazısında bizlerle paylaşmıştı. Ben de bencilliğin ateşten bir gömlek olduğunu, giyeni yaktığı gib,i etrafındakileri de yakmakla kalmayıp küle çevirdiğini gözlemliyorum. Bencil insanların ruhlarının kör, empati yoksunu henüz insan olamayan insancıklar olduğunu düşünüyorum. Aynı zamanda bencil insan sadece kendini düşünen değil, başkasını da düşünmeyendir. Düşünsenize herkes bencil olsay dı bu dünyanın hali nice olurdu? Oysa yaşam paylaşım demektir. Emek demektir. Güven demektir. Sevgi demektir. Birlikte yürümektir. Bu sebeple değil midir ki toplumlar oluşmuştur. En küçük toplum da ailedir. Dört kişilik bir ailenin tamamının bencil, empati kuramayan, önce ben diyen kişiliklerden oluştuğunu düşünelim. Orada sevgi, aşk olabilir mi? paylaşım olabilir mi? sorumluluk olabilir mi? fedakarlık olabilir mi? orada insanı insan yapan duygu, düşünce olabilir mi? Orada güven olabilir mi? en önemlisi orada özgürlük olabilir mi? orada demokrasi olabilir mi? Güzele dair, insanlığa dair ne varsa orada olabilmesi mümkün değildir elbette. Sorumsuzluk, başı boşluk, kavga, kargaşa, karmaşa vs. vs....
Son on yılda dikkatimi çeken ve mutlaka daha uzun yıllar öncesinden başlamış olan ve su yüzüne çıkan aslında bu toplumun kültürü olmayan bir kültür akımı yurdumun insanlarını kasıp kavurdu. Kasıp kavurdu diyorum zira bencillik ateşten bir gömlek demiştim ya... İşte öyle bir şey...
Basında, yayında, televizyonda, internette, ve e-mail adreslerimize gelen yüzlerce mesajlarda, okullarda, bizlere sunulan mesaj ?Herkes kendi hayatını yaşar? (Slogan BENCİL OL) Hatta hatta hekimlerimizin bile hastalarına seni bencil yapacağım mutluluk bencilliktedir dediğini yada mesaj verdiğini duyar gibi oluyorum hâlâ. Bir yanda narsistik kişilik bozukluğudur, bencil insanlar depresyona çok daha yatkındır, diyen psikologlar, psikiyatristler diğer yanda da çözümü seni bencil yapmakta bulan hekimler!
Oysa psikoterapinin hasta üzerinde, ilişkilerinde daha olumlu, daha paylaşımcı daha faydalı davranmayı öğreten, olaylar karşısında gerçekçi düşünebilmeyi geliştirebilmeleri açısından etkili ve faydalı olması gerekir. Yani hekimin hasta ile iletişiminde yalnızca kendi düşüncesine göre, kendi bakış açısına göre değil, hastanın, hasta yakınlarının birlikte ortak paydaları bulabilmelerine yardımcı olmaya çalışarak, hastanın, yakınlarının ve toplumun değer yargılarını da dikkate alarak dengeli bir iletişim kurabilmesi çok önemlidir.
Herkes kendi hayatını yaşar. cümlesi bana nedense lale devrini hatırlatır. Hayatı görmezliğe gelmek. Ya da kendinden başkasını önemsememek başka bir deyişle sadece ye, iç yat, eğlen. Çal, çırp, vur, kır, yeter ki senin arzuların yerine gelsin. Mutlu olmak hangi yerdeyse! onu kucakla. Burada elbette mutluluğun ne olduğuna, çok hemde çok kafa yormak gerekmez mi sizce de?Şahsen benim mutluluğum bir başkasının mutluluğunun bozulması demek olacaksa kendi adıma böyle bir mutluluğu isteyemem buna da hiç kimsenin hakkı olmadığını düşünmüşümdür hep. Kaldı ki birinin mutluluğu bir diğerinin mutsuzluğunun üzerine kurulacaksa bu zaten mutluluk değil mutsuzluktur. Dengelerde bir bozukluk var demektir. Toplu yaşamın, (aileden başlar) dengede olabilmesi için elbette kurallar olmalıdır.
Kurallar insanların ortak paydası olmalıdır elbette. Kuralsızlık bencilliği, kargaşayı vs. vs. da beraber getirir.
Kısaca İnsan olmak ?ben?le başlar fakat ?biz?le devam eder.
Bana gore...

05 Eylül 2009 3-4 dakika 11 denemesi var.
Yorumlar