Beni Bırakıp Nereye Gidiyorsun
Gitme diyemedim ardından.
Kadın gözyaşlarını yüreğinin camdan mezarına gömmüştü,camdan diyorum çünkü orada görebiliyordu sevdiceğini.
Ne çok sevmişti onu?
Ömrü boyunca bir kanatsız meleğe rastlamıştı çünkü,bu kanatsız meleği kadın olduğunu hatırlatmıştı kadına.Aslında adamda çok sevmişti ama adamcağız evliydi,kadın uzak durdu sevdiği adamdan ama ne kadar uzak durduysa bir o kadar da çok sevdi,peki neydi bu kadar çok sevmesine sebep?
İçi içini kemirip duruyor fakat elinden hiç bir şey gelmiyordu.Bir gün sevdiği de açılmaya karar verdi kadına.Şöyle demişti sev beni fakat acı çekeceksin sonunda üzüleceksin çünkü ben evliyim,kadın ise karşı konulması imkansız bir sevgiyle tutkundu.Adama dediki,bu sevgim nereye gidebilirse gitsin gidebildiği kadar,ayrılamam senden seni çok seviyorum...
Adamcağızda seviyordu kadını,ona narin bir kelebek gibi davranıyordu.Kadında onu koca bebeğim diye hitap ediyordu onu öyle çok seviyorduki,geceleri rüyasında ismini sayıklıyordu...
Birbir seslerini duymaya kara verdiler ve telefonlaşmaya başladılar,adam kadının sesini her duyuşunda çok heyecanlanıyor konuşamıyordu adeta,kadın bunun farkındaydı onu incitmeye kıyamadığı için ona hissettirmiyor du...
Onunla nefes alıp onunla nefes veriyor du,nerden bilsin sonbahar'ın yaklaştığını?
Bir gün adam kadına mesaj attı ve dediki artık ayrılmalıyız çünkü bu böyle olmayacak. Adamcağız telefonda konuşmaya cesareti yoktu.Halbuki aralarında anlaşmışlardı ,tatil zamanı adam,kadının bulunduğu şehire gelecekti bir kez olsun onu görebilecekti ve onun geleceği gün için hayaller bile kurmuştu.Saçına çok sevdiği bir kelebek toka almıştı ve o takayı saçına takıp sevdiğini karşılayacaktı.
Hayalleri bir kez daha yıkılmıştı,günlerce ağıtlar yaktı sevdiğinden ayrıldığı için,boşluğa,kör kuyulara düşmüştü sanki kadın.Sevdiği adam artık yoktu çünkü sevdiği adamı bir trafik kazasında yitirmişti ve o kadın hala karalar giyinmiş sevdiğinin yasını tutuyormuş...Baharda uçan her kelebekte sevdiğinin ruhunu görüyormuş...
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili, biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık çünkü. Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın göz yaşı bile içimizi parçaladı. Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk... Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili... Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım. Yaşamak ne güzeldir be sevgili... Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek... Ve o vaz geçilmez sancılarını duyarak hayatın...