Beyaz Güvercin
Tüm umutsuzluğuyla yanı başımda ilişmişti gece... Her gün gibi demlediğim çayım, bitmek üzereydi çaydanlıkta.
Olağan haliyle radyo da Sezen, gene en melankolik şarkısıyla ayak uyduruyordu mutsuzluğuma..
Arada bir elime alıp bıraktığım kitabım.. Boşluğa diktiğim gözlerimle tıpkı dünün aynısı bir gecedeyim dedim kendime... Uzun zamandır unuttuğum gülüşlerim, umutsuzluğumla raksediyordu..Kah ağlıyor kah sızlanıp takılıyordum geçmişe...Bir nefes almak için pencereye yürüyene dek..
Kolu kendime çevirip açmamla bir güvercin belirdi gözlerimin önünde..Simsiyah geceye inat beyaz kanatlarıyla süzüldü boşlukta..Bir işaret olmalıydı bu..Mutsuzluğun en dibinde çırpınırken evimde; bana özgürlüğü hatırlatırcasına kanat açtı..Bana bir gün bunu yapabileceğimi vaadetti sanki..Tutunacak bir dal uzattı..Sahi bitecek miydi bu esarette..Bir gün benim kalbim de böyle hürce kanat çırpacak mıydı? Hala umut edebiliyordum..
Yaşadıkça etmeliydim de; ama bu ara o gücü bulamıyordum..İyi ki geldin..Hoş geldin güvercin kardeş;bana bir nefesle bir ümit verdin..Hoş geldin...