Bildirimler

Sokak çocukları için kalkmış doğudan kırbeş gün yürümüş tâ bizim şehir köye mi kasabaya mı ilçeye mi Angaraya Angoraya Ankaraya Başkent'e gelmiş. Başkent denilirse. Reisi Cumhurla ve İktidarın başkanıyla olmadı Bülent Arınç'la görüşüp dışarda yatan arkadaşlarına destek verecek onların durumlarını düzeltmek için konuşacak. Sayın başbakınımız rahatsız. Allah şifasını verir. Cumhurbaşkanımız fazlasıyla meşgül. Sayın Arınç duygusal insandır. Belki alır bu genci karşısına
konuşur beraberce bir çözüme yol alırlar.

Ankaralı yabanidir yani. Doğasında vardır yabanilik. Ben de yabayinimdir de dağlarda Alıç gibi mayhoş ekşimtrağımdır da insani taraflarımın olduğuna şaşırasım gelir en azından o kendini beğenmiş bir kaç karı gibi arkadaşlarına destek için mendil satan, aslında mendil de bahane, sadece içinde bulundukları durumu anlatmaya çalışan gencin yüzüne bakmak şöyle dursun artık şivesine mi taktılar bilinmez, Ayol Ben Bunlara Yardım Yapmıyorum diyorlar da, ben en azından genç konuşurken dinliyor ve mendilinden de alıyorum.

Neden bunlar böyle olur? Adamın biri televizyona çıkmış bas bas bağırır... Efendim sokak çocuklarına hele hele mendil kalem bilmem ne satanlara inanmayın. Aylık kazançları
şu kadar milyar. Bizim vakıfın borcu var. Onlara yapılan yardımı bize yapın. Borcumuz kalmasın. Yoksa baktığımız çocuklar da dışarda kalacaklar...derse yabanilikte ve cimrilikte ilk sırayı alan Ankürülar ne yapsın?

Bu karılar doğru konuşurlarda olayın iç yüzüne dışardan bakarlar. Bu şudur; kurunun yanında yaş dahi yanmaktadır. Arkadaşlarına yardıma gelen genç ne halt etsin şimdi ?

Oysaki komşumuz yegane müttefikimiz dostumuz Yunanistan da kan gövdeyi götürürken bizim karıların açlık çekmediği ve hâlâ Özal vari Papatyaçılık oynadıkları ortadadır. Üstüne üstlük düşünmezlerki soylarında Osmanlılık olsaydı; yahu karıcıklar bizim bebelerde yarın bir gün sokaklara düşüp onun bunun oyuncağı olurlarsa böbrekleri yürekleri sökülürse tecavüze uğrarlarsa filan gibi de, konken masasından hizmetçiye seslenirler...Kııııızzzzz Hatçe benim Şeri benim likör benim viski nerde kaldı kızzzz!

Öte yandan bizim Filiz hanımda rakıyı çeker boyuna. Elinde salladığı anahtarlık tamamen bu yazının dışında olan bir konudur ve tarifi cinsellik içerdiği için yapılmamaktadır k; şöyle demektedir bana filiz hanım tamire geldiğinde;

Koçum Necmicim bak sana hacdan ne getirdim? Ne getirdin ablaaaa! Ulaaaannnn karı kız getirecek halimiz yok ya hurma getirdim hepsi okunmuş sakla uğur getirir. Ekmek parası bizimkisi...Saklarız ablaaa! Yalnız ben bu anahtarlığı tamir edemem abla. Neden yavrum nesi var anhatarlığın? Ya ablacım tehlikeli bir anahtarlık bu. Adamın şeyi kadının şeyinde...Yaparsın yavruummm ben boşuna mı getirdim ta haclardan okunmuş hurmaları sana. İşlerin açılır. Peki abla yaparım.

Filiz hanım bu. Anahtarlığı kumar masasına koyup arada sırada şıklatıyormuş. Masadaki karılar da
anahtarlığa bakıp bakıp para kaybediyorlarmış. Filiz hanım kazandığı paracıkları rakıya sonra da
sokakta ne kadar yatan bebe varsa onlara dağıtıyormuş...

Enteresan...

14 Şubat 2012 3-4 dakika 181 denemesi var.
Yorumlar