Bindik Bir Alamete Gidiyoz Kıyamete!!!
Kapitalizmin çöküşüyle başlayan, Dünya Ekonomik bunalımı, Hamdolsun, teğet geçti, hayır, teğet değil, deldi de geçti, krizin dibi göründü, görünmedi, belirsizlik sürüyor derken, giderek daha da derinleşerek devam ediyor.
ABD, borsası dün, son bilmem kaç yılın(unuttum) en düşük düzeyine ulaştı. Ülkemizde dolar, o girmek için 50 senedir kapısında, onurumuzu ayaklar altına alıp, açık, açık sizi almayacağız dedikleri halde, beklediğimiz çok güçlü! (gerçekte dağılmak üzere olan)!AB nin parasına göre durmadan değer kazandığından, 1.73 TL. düzeyine ulaştı. Daha da artıp, 2 TL yi görmesinden endişe ediliyor.
Askerliğini yapmamış,işsiz gençler aç kalmamak veya ailelerine yük olmamak için, acilen askere gidiyorlar. İnsanlar, giysi alamayıp, eskilerini giymeye devam ettiklerinden, otomobil sektöründen sonra tekstil sektörü de çöktü. İşsiz sayısı aşırı bir şekilde artıyor. Kirasını ödeyemeyenler, yaşlı annelerinin babalarının evine taşınıp, onların zaten kendilerine bile yetmeyen emekli maaşlarına ortak oluyorlar, ki bu insanlar şanslı sayılıyorlar.
Çünkü, çoluk çocuk sokakta aç kalanlar da var.
Bu vahim durumun hala farkında olmayan, tuzu kuru siyasilerse, meydanlarda oy toplamak için, binbir takla atıyor, birbirlerine ve açıklarını ortaya döken gazetecilere (özellikle Sn. Başbakan) hakaretler yağdırıyorlar. İktidar partisi, çoluk çocuk meydanlarda, devletin uçağını, otobüsünü, Fak-fuk fonunu, valisini, kaymakamını, vergi memurunu(karşıt medyaya, büyük vergi cezaları kestirerek), kısaca,gücünü kullanarak, alınması gereken köklü tedbirleri, zararı dokunur diye, seçim sonrasına erteleyerek, popülist (günü kurtarıcı) eylemlerini sürdürüyor.
Halkımız da çok bilinçsiz ve eğitimsiz olduğundan, ne yazık ki gerçekleri göremiyor ve seçim meydanlarını doldurmaya devam ediyor.
Birer, ikişer kişisel eylemse, kalabalıklar içinde kaybolup gidiyor.
Doğal olarak bu ekonomik çöküntü, suç oranını da arttıracak, zaten dolu olan, hatta suçluların nöbetleşe uyumak zorunda kaldıkları, hapishaneler, korkarım ki daha da dolacak. Açlık insana suç işleten en büyük nedendir.
Halbuki acilen, ilaçlar acı da olsa içilmeli, sosyal fonlar, sadece, oy potansiyeli olanlara veya yandaşlara değil, her ihtiyacı olana, gerçekçi ve verimli şekilde dağıtılmalı, ABD de Obama'nın da yaptığı gibi, yüksek gelirlilerin (yalnız ceoların değil, milletvekillerinin, yüksek bürokratların, işadamlarının, zenginlerin) vergileri arttırılmalı, devlet işçi almalı(daha önce de önerdiğim ve Birleşmiş Milletlerin de benzer bir karar verip, küresel ısınmaya karşı, doğacı ve çevreci projeleri destekleme kararı alması gibi, çevreci projeleri yaşama geçirmek üzere), özellikle kamuda yapılan israf ve diğer israflar, önlenerek(Bu önlemler, akademisyen ve yetkililer tarafından daha da arttırılabilir.) ekonomik bunalımın en az zararla savuşturulmasına çalışılmalıdır.
Allah sonumuzu hayreyleye!!ARKADAŞLAR.
Günümüz Türkiye'sinin İçinde bulunduğu ahvali yüreğini de ortaya koyarak açıkça tarif eden yazarı kutlarım. Umarım sonumuz hayır olur temennilerimle...
Globalleşen dünyada Amerika nezle olursa biz komaya giriyoruz.Her şeyin iç içe girdiği bu dünyada ülke olarakzaafiyetlerimizden her alanda kurtulmak dileğiyle. Yazıya ve değerli yazara tebriklerimle..