Bir Ömür Nasıl Yaşanır
Ünlü tarihçi Prof.Dr.İlber Ortaylı ile gazeteci Yenal Bilgici'nin derledigi bir söyleşi kitabı. Bir ömür nasıl yaşanır, kimden ne ögrenilir,nasıl calışmak gerekir,nasıl sehayat edilmeli ve neleri görmek gerekir,egitimde hangi tercihleri yapmak gerekir,ne izlenmeli,ne okunmalı,ne dinlenmeli,yaşadıgımız şehirden nasıl yararlanmalıyız gibi konu başlıklarına yer verilmiş gercekten okunması gereken bir kitap.Ben de büyük bir keyifle okudum ve notlar aldım,elbette söz uçar yazı kalır;yazı olmasaydı zaten tarih olmazdı.
"Bugünkü aklım olsa hem Dogu'yu hem Batı'yı ögreten bir üniversitede okur,sonra da İtalya ve İran'da uzunca araştırmalar yapardım.
"Aydın olmak için şu üç şey muhakkak gerekir:Yabancı dil,hukuk bilgisi,mukayese bilgisi."
"En sevdigim Anadolu,Akdeniz Bölgesi'dir.Oradan da Elmalı-Korkuteli hattıdır.Muğla civarını da ayrıca severim."
"Batı'da İtalya'yı severim şehirlerden Roma'yı.Küçük şehir kategorisinde Siena'yı severim."
"Görmeden ölmemek gereken çok şehir var:Semerkand,Buhara,Kudüs,İsfahan,Kahire,Şam,Roma,Floransa,Londra...
"Herkes hukukçu olacak diye bir kaide yoktur.Bizim muslukçu da yetiştirmemiz gerekir."
"Egitim için 15 yaş önemlidir.Bu yaşa gelene kadar dek lisan eğitimine başlamak gerekir."
"40'lı yaşlar insana bir olgunluk,sakinlik,derinlik getirir.Birini 40'ından sonra daha iyi sevebilirsiniz,hatta daha iyi bir aşık olursunuz."
"Düşünmesini bilirsen rüyada da düşünürsün."
"Becerilerinize gercekten uyan meslegi seciniz.Kendi kapasitenizin altında çalışmayın; kendinize bol ya da dar gelen bir gömlegi giymekten kaçının."
Ayrıca neden siyasete girmedigini de anlatıyor.Kitap önerileri,flim önerileri,görülmesi gereken birçok yeri de bu kitapta bulmak mümkün.
"Bir Ömür Nasıl Yaşanır?" Elbette bu bir tarihçiye sorulunca alınacak cevap,seyahat ederek olacaktır.Bol bol okunması, bir yeri tanımak için çarşı pazara karışılması , onlarla hem sohbet ederek hem alışveriş ederek daha iyi verim alınacagını da ekliyor.
Doktora sorulsa,saglıklı yaşayarak; politikacıya sorsan ,halka hizmet ederek; iş adamlarına sorsan,daha çok kar ederek ,olacaktır ki aslında meslekler de bizim kişiligimizden ziyade dünya görüşùmùzù ortaya koyan bir etken.
Hocamın her sözüne katılıyorum ama bazı gercekleri de söylemek lazım.Ùzùlerek söylùyorum ki tarih merakımızı yitirdik.0kullarda YGS'de DGS' de ALES'te ve bircok sınavda,bu konudan kaç soru çıkar mantıgıyla tarih dersi çalışılıyorsa,koskoca Osmanlı tarihinden çıkan dört soruyu matematikten çıkan iki soruya degişiliyorsa,diyecek hicbirseyim yok...Yıllardır atanamayan tarih ögretmenleri ise kanayan bir yara.
Bir türlü başlamayan ya da başlatılmayan restarosyon çalışmaları da muamma.Ne yazık ki,tinercilerin mekanı olmaya devam ediyor ülkemizde bir çok tarihi mekan.
Bizdeki truzim kültürü , artık yemek içmek faliyetlerine indirgendi,bayramlarda otellerin tıka basa dolması bunun en güçlü kanıtı.
Zarifoglu'nun dedigi gibi;"Kıymet bilen insanlara zaafım var.Onlar incili kaftan,gerisi yamalı fistan."
Bu kitabı okumama vesile olan komşumuz Derya Hanım'a teşekkürler....
Kitap tanıtımını ve incelemesini kıymetli bulsam da her cümlenin doğruluk payına hayatta durduğum nokta ve bakışa göre katılamayacağım elbette. Ki yazar da öyle olsun istemez. Paylaşımınız için teşekkürler, kaleminize sağlık.